23 Temmuz 2016 Cumartesi

15 Temuzda Darbe Gerçekleşseydi Sonumuz Ne Olurdu? FETÖ Ölüm listesi hazırladı, infaz timi kurdu! Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast için 40 bordo bereliyi 50 bin mermiyle gönderen FETÖ cuntasının, siyasetçi ve gazetecilerin de içinde yer aldığı 9 bin kişilik “ölüm listesi ”hazırladığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk sırada yer aldığı listede, darbe girişiminde başından vurulan TEM Daire Başkanı Turgut Aslan da var.

15 Temmuz Darbesi Gerçekleşmiş Olsaydı Türkiye'nin Durumu Ne Olurdu ?





15 Temmuz akşamı itibariyle hava kuvvetleri ve jandarma kuvvetlerinin içinde bulunan bir kısım paralel örgütün askerlerle yaptığı darbe girişimi gerçekleşseydi sonuç ne olurdu, işte cevabı.

Sokağa çıkma yasağı olacaktı



Millet olarak esir altında evlerimizde kalıp, sokağa çıkamayacaktık. İşlerimize, okulumuza, tatilimize gidemeyecektik. Askerler evlerimizin önünde nöbet tutacak, dışarı izinsiz çıkanlar vurulacaktı.

Yağmalar gerçekleşecekti



Market, kuyumcu, manav, bankalar vb. yerler, kısaca yağma yapılacak bütün yerler yağma edilecek, çalınacak, gerekirse yakılacaktı. Halk birbirine karşı gelecek, belki çatışma çıkacaktı.

Banka hesaplarına el konulacaktı



Bütün halkın banka hesaplarına el konulacak hiç kimse parasını alamayacaktı. Dün gördüğüm manzara, herkes bu korku yüzünden banka atmleri önüne kuyruğa girdi.

Evlere baskın yapılacaktı

Her an evimize baskın olma tehlikesi ile karşı karşıya olacaktık. Gecenin yarısı, sabahın körü ya da gündüz farketmez. Bazılarımız evinden alınıp hapsedilecekti. Nedenini bile öğrenmeden, karşı gelemeden yapacaklardı.

Yiyecek sıkıntısı çekecektik



Evlerimizde esir kaldığımız için yiyecek, içecek sıkıntısı çekecektik. Eski zamandaki gibi sayıyla ekmek alma devri başlayacaktı. Evlerimizde aç, susuz kalacaktık.

Pkk ülkeyi tamamen esir alacaktı



Pkk ile şu halde bile zor idare ederken güçsüz olduğumuz bu dönemde her yerde onlarda olacaktı. Doğu bölgesi tamamen onların egemenliği altına bile gidebilirdi.

Haber ve internet kesintisi olacaktı



Haberler tek devlet kanalı olan Trt'den verilecek. İnternet bağlantısı kesilip, soysal medya tamamen erişime kapatılacak milletin dünyaya bağlantısı kesilecekti.

Elektrik su kesintisi olacaktı



Elektrik ve su kesintileri olacaktı. Belki günlerce verilmeyecekti bile. Rezillik içinde, pislik içinde sefil hayata merhaba diyecektik.

İdamlar başlayacaktı



Devlet büyükleri idam edilmeye başlayacaktı. Sadece onlar değil, bu duruma tepki gösteren masum halktanda idam edilenler olacaktı. Kısaca bir kaos olacaktı.

Ülke 20 yıl geri gidecekti



Ülke en az 20 yıl gerileyecekti. Bütün hayat duracak, dış ülkelerle irtibat kesilecek. Kısaca ülke artık dibe vuracaktı.

Yanlış bilinen gerçekler İyi Okuyun Cahil İnsanlar

Kimse Türk askerine karşı el kaldıramaz. Fakat askerlerin başındaki birkaç rütbeli emri üzerine halkın üzerine ateş açıldı. Bu olay sırasında askere tepki gösterilmiş olabilir. Aksi zaten mümkün değildir.

Tatbikat olarak kaldırıldığı olayı yalandır. Tatbikat olsa asker halka ateş açar mı? Ya da tatbikat olsa bombalar yağar mı üzerimize? Ya da TBMM vurulur mu? Bu nasıl tatbikat?

Halk askerin yanında oldu hep. Bayraklarla, tekbirlerle silahları bırakın teslim olun dedi. Polisle karşı karşıya gelmesin diye askerler, halk çok uğraştı.

Vatanı bölmek isteyen askerler polis merkezlerini bastı, kritik bölgeleri aldı, halkın üstüne ateş açtı, havadan bombalar yağdı.

Bu ülkeyi bölmek isteyen vatan hainidir.

Poliste bizim asker de bizim. Halk polisle asker karşı karşıya gelmesin diye çok emek verdi. İstediğini de aldı. Bu olaylar sırasında ölenlere Allah rahmet eylesin.


15 TEMMUZ DARBESİ DARBE GERÇEKLEŞSEYDİ !!!


Darbeci hainlerin itirafları planlananın aslında bir darbe değil işgal girişimi olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

İncirlik üssündeki darbe planına göre gerçekleşmesi beklenen çok uluslu bir işgalden başka bir şey değildi!

12 haftadır ABD'den gelen özel uzman subaylarla İncirlik'te yapılan gizli toplantılara katılan FETÖ'cü subayın itirafları, darbe sonrası işgalin tüm detaylarını veriyordu.

Darbeden 24 saat sonra 8 ila 10 bin DAEŞ militanı Türkiye'ye sokulacaktı. İkinci gün Irak'ın Şii milislerinden 5000 kişi ve Suriye Muhaberatından 1000 ajan Türkiye'ye girecek ve hep birlikte İskenderun'a saldıracaklardı.

İskenderun'a saldırı kararının İncirlik'te yapılan toplantıda karar verilmesi bir tarafa bu toplantıda darbeci Türk subaylarından biri ile gelen İranlı bir temsilci bulunması işgal ağının büyüklüğünü göstermesi açısından önemli!

İşgalin İskenderun kısmından sonra İran, Irak ve Suriye'den getirtilen Şii milisler İstanbul ve Ankara'ya daha sonra da Türkiye'nin tüm bölgelerine doğru harekete geçeceklerdi.

İtirafçı subaya göre işgal güçleri İstanbul Boğazı'ndan Avrupa tarafına geçmeyecek, Avrupa yakası FETÖ'cülerin idaresine bırakılacaktı!

İtiraflar art arda geldikçe hem FETÖ'nün nasıl korkunç ve acımasız silahlı bir infaz-terör örgütü olduğu hem de darbe girişiminin uluslar arası destekçileri daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Cebinde Fetö tarafından okunmuş 1 dolarlarla darbeye çıkan, millet için “it sürüsü” deyip öldürülmeleri talimatını veren azgın güruhun girişimlerini akamete uğratan milletimize düşen görev henüz bitmiş değil.

MİLAT / Sabiha Doğan

SONUÇ : Bundan sonraki aşamada dileriz ki; NATO üyeliğimiz de, Avrupa Birliğine giriş serüvenimizdeki ivme oluşturma çabası da son bulur. Türkiye sadece kendi başına dahi bir güç iken, ya da başkanlık sisteminde bu gücü kendi çatısı ve demokrasisi ile sağlayacak güçte bir ülke iken, neden başka ülkelerin yaptırımlarına ihtiyaç duysun ki!




1 yorum:

  1. Yazı için teşekkürler ayrıca buyrun sitemi ziyaret edin
    http://islamguzelahlaktir.blogspot.com/

    YanıtlaSil