14 Haziran 2015 Pazar

Seçim sonuçları bize neyi söylüyor ? AK Parti, nerede hata yaptı ? Türkiyeiçin , AK Parti için yapılması gereken işler , önlemler .


Tarafgirlik, makam, hırs, şahsi çıkarlar gözlerimizi kör ettiğinden, iplerimizi kimin eline verdiğimizi unutabiliyoruz. Acı gerçekler yerine tatlı yalanlara aldanmayı bırakmalıyız artık . Bu alt akılla, alt sınıfta kalmaya mahkumuz.

Ak Parti’ye gönül vermiş bir kimse olarak…
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, seçimlerin bu sonucu, AK Parti’ye‘Kendine gel!’ ikazıdır…

‘Kibirlenme!’

‘Böbürlenme!’

‘Her şey hizmet değil!’

En çok hizmet verilen yerlerin başında Kürtlerin yaşadığı bölgeler geliyordu…

Van depreminde yaraların çok kısa sürede sarılması…

Son olarak Hakkari’ye havaalanı yapılması gibi…

Elin (üst) aklı AK Parti’yi devirmek adına eşcinselleri, Kürtleri, ateistleri ve gafil dindarları bir araya getirmeyi başararak iktidara sert bir tokat vurdu.


Tüm hesaplar %7 oyu olan HDP’ye %3 oy daha bulup hendeği atlatmaktı. Çalışmaları sonuç verdi ve HDP’ye 3 değil 6 puan kazandırdılar. Memleketin yönü HDP’ye kayan 6 puanla başka bir yöne kaydı kayacak

PKK baskısından dolayı Kürtler HDP’ye oy verdi…
Devlet bunu neden engel olamamış ? Kendi suçu


Kürt kökenli Millet Vekillerini fazlaca meclise sokaması AK Parti .Çözüm Süreci’nde “köprü” hatta tutkal vazifesi gören Prof. Dr. Fazıl Erdem, M. Emin Ekmen, Abdurrahman Kurt gibi “lokomotif” isimlere, milletvekili listesinde, “seçilemeyecek” sıralarda yer verilmesi.

Paralelin işareti ile de laik kemalistler HDP ye emanet oy verdi ......Hepsi Pensilvanya’nın direktifleriyle hareket etmişler!

Birtek buda değil AK Parti aşırı Osmancılık yaptı . Buda Kürtlere battı ve sonuç AK Parti % 41

Hani PKK’ya meydan veren AK Parti’ydi?

Hani Oslo görüşmeleri vatana ihanetti?

Hani HDP, PKK’dan hiç de farklı değildi?

Hani Cumhurbaşkanı, kendi kendine gelin güvey oluyordu?

Hani “Çözüm Süreci” vatana ihanetti?

Hani Fetullahçılar, Güneydoğu’da PKK’ya karşı en güçlü sivil hareketti?

Hani F Tipi dershaneler kapanırsa, PKK şehre inerdi?

Hani Gülen’in devlet kesesinden açtığı “Okuma salonları” olmasa, gençler dağa giderdi?

Bunca dalavereye rağmen…

Bunca işbirliğine rağmen…

Bunca kirli pazarlıklara rağmen…

Hiçbiri sandıktan adam gibi bir oy gücü devşirememişler!

Hiçbiri tek başına iktidar olacak halk oyunu alabilmiş değiller!

Peki, hal böyle iken:

Bu ne sevindiriklik?

Bu ne görmemişlik?

Bu ne asaletsizlik?

Öyle cıvıtmışlar, öyle manik ataklar geçiriyorlar ki!

Dersin CHP, tek başına iktidar olmuş!

HDP tek başına iktidar olmuş!

MHP, tek başına iktidar olmuş!

Yazık, AK Parti’ye karşı bu kadar mı çaresizdiniz?

Bu kadar mı ümitsizdiniz?

Bu kadar mı yenik hissettiniz ki aldığınız şuncacık oyla, sandıktan başarıyla çıkmış havalarına girdiniz?

İşte hepi topu halk nezdinde bu kadarcık yeriniz!

Keşke böyle gereksiz bayram edeceğinize, biraz akıl etseniz, düşünseniz…

Şimdi söyleyin muhalefet partileri!

AK Parti’den film fırıldak kopardığınız oylara rağmen, bu tablo karşısında üzülmeli misiniz, sevinmeli mi?


*************

Seyfi Uzunkök
Milat

‘Metro var’ diye…
‘Marmaray yaptılar,
duble yolu katladılar,
İzmir- İstanbul mesafesini kısalttılar’ diye…
Oyunu satma!
*
Hızlı tren getirdiler…
İnsansız hava aracı yaptılar…
Tank, Uydu, gemi ,uçak ürettiler gibi…
Hizmetlerin çekiciliğine aldanıp…
Oyunu satma!
*
“Bağ-Kur’luyu hastane,
SSK’lıyı ilaç kuyruğundan kurtardılar” deyip…
Oyunu satma!
*
“Terör bitti,
şehit cenazeleri artık gelmiyor” ifadesine kanıp…
Oyunu satma!
*
“Cumhuriyet tarihi boyunca 70,
AK Parti döneminde 170 üniversite yapıldı”
İnanma, dalalete düşme…
Oyunu satma!
*
‘Anarşinin temeli olan üniversite harçları kaldırıldı…
‘Kitap okullarda bedava,
Süt bedava’ argümanlarına dalıp,
Oyunu satma!
*
Darbeci bir sistemden,
demokratik sisteme geçme başarısından etkilenip…
Oyunu satma!
*
Kızların okula gitmesini ve…
Kamusal alanda çalışmalarının serbest bırakılmasını,
önemli bişeymiş gibi algılayıp…
Oyunu satma!
*
Ailelerin, askerlik yapan çocuklarını ziyaret edebilmesini…
Şehit analarının orduevlerine bile girmelerini marifet addedip…
Oyunu satma!
*
“Engelliye bakan anneye para veriliyormuş”
“Dul ve yetime sahip çıkılmış”
gibi ütopik söylemlere itibar etme…
Oyunu satma!
*
“Eskiden sadece zenginler uçağa binerdi, şimdi herkes” derse biri,
gevşeyip…
Oyunu satma!
*
“Bir zaman yurtdışına kaçak yolla gidenler,
bugün vizesiz seyahat ediyor” derlerse, üç maymunu oyna…
Oyunu satma!
*
“Kurban derisini istediğim yere veriyorum,
Kızılay artık kumar kağıdı satmıyor”
garabetiyle,
Oyunu satma!
*
“Paradan 6 sıfır atılmış”
“Enflasyon canavarı yenilmiş”
diyenler sallıyor, kanma…
Oyunu satma!
*
“Geçmişte IMF önünde dileniyorduk.
An itibariye onlar bizden borç istiyor” cümlesi kurulduğunda,
ortamdan hemen uzaklaş…
Oyunu satma!
*
“Eskinden nüfusumuz 40 milyon iken,
her gün elektrikler kesiliyordu,
Bu gün 80 milyonuz elektrik sıkıntısı yok”
yalan, kendini kaptırma…
Oyunu satma!
*
“Adalet saraylarında,
maliye gibi kurumlarda,
vatandaşı helaya sokmuyorlardı,
bugün ise serbest”
kulağını tıka, sakın…
Oyunu satma!
*
“Eskiden,
Esnaf derneği başkanın torpili ile,
İnanılmaz yüksek faiz oranıyla kredi alıyorduk,
şimdi, bankalar düşük faizle kredi vermek için bize yalvarıyor”
Uydurmuş, safsata…
Oyunu satma!
*
“On binlerce aile ev sahibi oldu!” gibi
absürt bir nidayı ciddiye alıp…
Oyunu satma!
*
Bir torba kömür,
bir tas çorba için…
sakın…
Sakın oyunu satma!
*
Şunları yap:
Milletin değerlerini hiçe saymış...
411 milletvekilinin verdiği kararı AYM’ye götürüp iptal ettirmiş...
367 garabetini hararetle savunmuş...
Ülkeyi, tarihinin en büyük ekonomik krizlerine sokmuş...
Her dönem girdikleri Meclis’te yan gelip yatmış…
Son dönem gece mesailerine “isyan etmiş” adamları dikkate al…
Ve oyunu onlara sat!
Tel Aviv, New York, Londra ve Berlin’deki üst akıllar müsterih olabilirler. Türkiye hala onların kontrolleri altında. Seçim için gönderdikleri çocuklar iyi çalıştılar. 

CHP ve HDP’ye aynı anda seçim danışmanlığı yapan Benenson Strateji Grubu iyi çalıştı. 

Tamamı Yahudi olan danışmanlar bir araya gelmez denilen grupları birleştirerek iktidar partisinden oy kopardılar.

 Nerdeyse baba katili ile babayı aynı safta buluşturdular. Soros’un taşeronları da iyi iş çıkardılar. 

Doğu’da sandıklar PKK’nın silahlarıyla korunduğundan sadece batıda oy güvenliğini (!) sağladılar. Gerçi bir şey yapmasalardı da olurdu. Halk zaten yol, köprü, havaalanı, hastaneden vs. şikayetçi olduğu için iktidar partisine oy vermedi.

Şayet destekledikleri muhalefet partileri bir araya gelip de koalisyon kurarlarsa emeklerinin karşılığını da alırlar. Gerçi şu sıralar Ukrayna ve Mısır’la meşguller. Hackerlerin sızdırdığı bilgilere göre Soros’un şirketi Ukrayna devletine ait Naftogaz’ı almak için uğraşıyor. Milyarlarca dolarlık şirketi 1 milyar dolara alıp muazzam karlar elde edecek. Belgelere göre Soros elde edeceği karı kendisi için istemiyormuş (!). Dünyayı karıştırmak için kurduğu Açık Toplum Vakıflarına aktaracakmış. Mısır’da ise Almanların Siemens’i 8 milyar dolarlık ihale almış.

Muhalefetten bir koalisyon kurabilirlerse Türkiye’den de emeklerinin karşılığını mutlaka isteyeceklerdir. Düne kadar ürktükleri üçüncü havalimanı, Türk Hava Yolları, Marmaray, köprüler, Halkbank, Ziraat Bankası, limanlar gibi bir çok kamu malını özelleştirme sonucunda ucuza almaya çalışacaklardır. Ekonomik krizle de değeri düşen özel şirketleri ve bankaları satın alacaklardır. Hiçbir devlet adamı da siyasi kariyeri uğruna sesini çıkarmayacaktır. Hükümet homurdanırsa ekonomik krizle tehdit edecekler.

Diğer yandan yerli savunma sanayisi de çökertilecek. Milli tank, uçak, gemi, füze, insansız hava aracı gibi projeler rafa kalkacak. Eskisi gibi yüksek fiyatlara Batı silahları alınır. İsrail Konya’da tatbikat yapar. Savaş uçaklarını İsrailli firmalar modernize eder. Uçaklar bir bir düşmeye başlar. Sonra yeni uçakların alımına karar verilir.

Muhalefet kendi ipini rızasıyla derin odakların eline verdi. Bu ip lifle değil, kasetlerle, fonlarla, medya desteğiyle örülmüş. Şayet muhalefet koalisyon kurarsa iplerden biri de PKK’nın eline geçecek. Çünkü şer aklın barajı aştırdığı HDP’nin ipleri PKK’nın elinde. PKK bugüne kadar devletin askerinden kaçarken şimdi devleti yönetecek. Asker emirleri devletten aldığına göre, HDP’nin koalisyona girmesi halinde dolaylı olarak PKK’dan da almış olacak.

Türkiye seçimini yaptı. Bugüne kadar memlekete takoz olmuş gruplar bir bir yok edilecekken yeniden filizlenecekler. Karanlık bulutlar asıl şimdi üzerimize toplanacak.


Öyle veya böyle koalisyona mahkûmuz.
En azından 1 yıl.

Şimdi, en az zararla nasıl atlatılır bunu tartışmanın zamanı.


Her şeye rağmen, duamız şudur: Allah memleketimiz için en hayırlısı neyse onu nasip eylesin. Amin , Amin


DIŞ MİHRAKLARA KARŞI YAPILMASI GEREKENLER :


Birincisi: Küresel sistemin yüzyıllık yegâne projesi, EhI-i Sünnet omurga'yı çökertmek. Bunun için de Türkiye'nin önünü kesmek ve İran'ın önünü açmak. Mezhep çatışmasını kışkırtmak ve Müslümanı Müslümana kırdırmak. Böylelikle İslâm dünyasını tam ortadan ikiye bölmek...

İkincisi: Etnik kimlikleri, İslâmi kimliğin ününe geçirerek, İslâm dünyasının daha da parçalanmasını ve sınırların yeniden küçük küçük dilimler çizilmesini sağlamak.

Üçüncüsü: Mısır'dan sonra Türkiye'nin de düşürülmesi. Bunun başlıca yolu, Türkiye'de etnik kimliklerin İslâmî kimliğin önüne geçirilmesi, Müslüman kitlelerin hızla seküleştirilerek protestanlaştırılması. İslâmî duyarlıklarının aşındırılması.


Dördüncüsü: Bize düşen şey, başta Kürtler olmak üzere bütün toplumun ortak paydasını oluşturan İslâmî kimliğin ilim ve irfan geleneklerimiz ekseninde güçlendirilmesi.


 EhI-i Sünnet Omurga'nın İlim ve irfan gelenekleri ekseninde Balkanlar, Kafkaslar ve Türk cumhuriyetlerinde de pekiştirilmesi, “dev”in yeniden uyanmasını, İslâm dünyasını yeniden toparlamasını, İslâm dünyasının gerçek bağımsızlığına kavuşmasını ve nihayet sömürgeci Batılıların bölgemizden kaçınılmaz olarak uzaklaştırılması .


HAYATÎ İKİ İHTİYACIMIZ: TENKİT VE TEKLİF

Bize düşen şey, particilik, fırkacılık, meşrepçilik yapmadan, başta Ak Parti olmak üzere yaptığımız yanlışlıkları tenkit etmek; hızla çözülen eğitim, medya, kültür, gençlik ve sosyal yapının kalıcı şekillerde bizim medeniyet dinamiklerimiz çerçevesinde nasıl yapılandırılabileceğine, velhasıl bu büyük varoluşsal sorunlarımızın nasıl çözümlenebileceğine ilişkin umut ve ufuk vadeden köklü, esaslı ve kalıcı tekliflerde bulunmak.

İşte o zaman hakikatten süt emen “dev”in uyanması ve tarihî bir yürüyüşe soyunması -Allah'ın yardımıyla- kaçınılmaz hâle gelecektir. Vesselâm.


YENİŞAFAK / Yusuf Kaplan



AK PARTİNİN FABRİKA AYARLARINA DÖNME VAKTİ GELMİŞTİR.


AK Parti; “Demokratikleşmeyi; terörün, etnik milliyetçiliğin, her türlü ve her türden ayrımcılığın panzehiri olarak görüyoruz. Hangi kökenden olursa olsun ve toprakların hangi köşesinde yaşarsa yaşasın herkesin kendini ülkemizin eşit ve özgür vatandaşları olarak hissetmeleri temel amacımızdır” demişti .

BUNLAR :

Farklı dil ve lehçelerde propaganda

Nefret suçuna ağır ceza

Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu

Yaşam tarzına saygının TCK ile güvence altına alınması

Klavyelere özgürlük getirilmesi

Gösteri yürüyüşleri kanununda değişiklik

Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim hakkı

Köy isimlerindeki yasal engelin kaldırılması

Kişilerin özel bilgilerinin güvenceye alınması

Yardım toplamada kısıtlamanın kaldırılması

Kamuda başörtüsü serbestliği

İlkokullardaki andımızın kaldırılması



YENİ AKİT / Sabri Balaman


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder