28 Haziran 2016 Salı

Küfür Bir Millet’tir. Her Ne Kadar Ayrı Ayrı Devletler ve Kişiler Halinde Görünseler de Fetö İle Mücadele Sadece Devlet’e Ait Bir İş Değildir.



Devletin Paralel Terör Örgütü FETÖ ile yapmış olduğu operasyonlar yeterli değildir. Bütün Devlet kurumlarındaki en ince kılcal damarlara kadar, 40-50 senelik uzun yıllar içerisinde, sinsice yerleşmiş olan bu örgütün, yüzeysel operasyonlarla tasfiye edilmesi çok kolay olmayacaktır.
Her kurum ve kuruluş topyekûn bir seferberlik ve araştırma ile kendi içerisindeki FETÖ örgütünün elemanlarını, sempatizanlarını, çalışmalarını tespit ve takip edip, bunları Devlet’in yetkili birimlerine bildirmek mecburiyetindedir.
Şayet bu yapılanmayı araştırıp tespit etmez veya görmezden gelirlerse bu suça iştirak etmiş olurlar. Gülen’in bu kadar derin yapılanmasının, mücadelesini sadece Devlet’e ait bir mücadele olarak kabul edip, tribünlerden seyretmek ve tarafsız kalmak, yeterli olmayacaktır. Bu örgütün tekrar canlanıp taraftar bulması ve masum olduğunu inandırması, fırsatını örgüte kazandıracaktır. 
Karanlık konseyden aldığı talimatı yerine getirmek üzere, geçmiş hükümetleri ve en son Ak Parti Hükümet’ini de kandırarak, kuzu postuna bürünmüş kurt misali, pek çok kumpası kendi milletine karşı planladı.
Beş asırdır üst üste yapılan Haçlı seferleri ve Konstantinin İstanbul olması, Aya Sofya’nın, ellerinden alınarak, camiye çevrilmesinin kuyruk acısı, bütün Avrupa Hıristiyanlık dünyasında, ayrı ayrı görünseler de, İslam dünyasına karşı, içlerindeki hınç ve kin karanlık konseylerinde yapılacak entrikalar planlanmaktadır. Bu sonsuza kadar içlerinden çıkmayacak onların kinleridir.
Küfür bir Millet’tir. (HER NE KADAR AYRI AYRI DEVLETLER ve KİŞİLER HALİNDE GÖRÜNSELER DE)  
ABD derin devleti her zaman üç, dört alternatifi bir arada birbirine karşı kullanır. Türkiye’de aynı anda var olan bu güçleri; Asker, Hükümet ve Paralel gücü kullanmak üzere yapmış olduğu plan, Gülen›in sinsi politikaları ile önce Ordu’ya, daha sonra 17-25 Aralık’ta da Ak Parti Hükümet’ine karşı açıkça yapıldı. Gülen gücünün artık Askeriye’yi alaşağı edecek noktaya geldiğini görünce, yüzlerce generali, Silivri Cezaevinde tutarak ve daha sonra kendisine karşı koyabilecek kuvvet kalmadığından emin olunca, hiç tereddüt göstermeden, AK Parti Hükümeti’ni de 17-25 Aralık hadisesinde alaşağı etmek de tereddüt göstermedi.
Fakat Allah’ın takdiri ilahisi bu büyük ihaneti, AK Parti hükümetine karşı uygulama fırsatı vermedi. Eğer iki-üç ay daha gecikilse idi ve planlar üzerinde plan sahibi olan, Allah onlara acele ettirmeseydi, bugün Gülen›in ve dolayısıyla CIA’nın kontrolünde tamamen Irak ve Suriye’yi de bölüp parçalama görevinde, badigart olarak görev yapan, köle bir Türkiye olacaktı. 
Fakat Allah tuzakları başlarına geçirdi ve paniklediler veyahut da güç zehirlenmesi ile hiç endişeleri olmadığından, AK Parti Hükümeti’ne meydan okuyarak, Başbakanı ve AK Parti’yi erken devirmeye kalkıştılar.
Fakat oyunları bozuldu, bugün paralel yapı bu yanlışlığının hatasını bedelini acı acı görüyor. Tuzak kuranların üzerinde, tuzak Kur’an Allah vardır. Bu ülke eğer, Allah lütfetti ise İslam dünyasının, Orta Asya, Afrika Coğrafyasının tek umudu olarak, liderlik misyonunu yerine getirecek ise, Yüce Allah’ın himayesindedir. 
Yenilmez ve bozulmaz zannedilen, nice büyük güçler ve planlar Fil Suresinde, işaret edildiği gibi hesap harici birtakım İlahi müdahalelerle, kuşlarla, filler yenilir, planlar altüst olur, filler, kuşlara mağlup olur, bu Allah için çok kolaydır.
BU İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ MÜBAREK RAMAZAN AYI HÜRMETİNE, YÜCE RABBİM’İZ ÜMMETİ MUHAMMED’E, BİRLİK, BERABERLİK, İNŞİRAH VERSİN, RAHMETİ İLE MUAMELE ETSİN TUZAK KURANLARA VE TERÖR BELASINI BAŞIMIZA SARANLARIN DA, KAHHAR İSMİ İLE TUZAKLARINI BAŞLARINA ÇEVİRSİN.
YENİ AKİT / Nurettin Veren

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder