4 Ağustos 2015 Salı

OSMANLIDAN CUMHURİYETE NASIL GEÇİLDİ TC TARİHİ : Batılılar ülkemizde sahte bir tane kahraman yaratılar.. Sizde Eski Türkiye Cumhuriyeti'ni İngilizlerin kurduğunu birkaç bin kişinin öğrenmesine vesile olun,

Cumhuriyetin kurulmasından günümüze kadarki tarihin doğrusunu bu yazıdan umarimki anlaşılır . Darısı 80 milyona İnşallah

“Kötülüklerinin ve güçlerinin gizlilikte saklı O yapıp ettikleri ile sevinenler”Ve Yapmadıkları ile de övülmeyi seven kimseler ,

İşte Onlar birbirlerinin velileridir.

Allah için cihada, kıyama kalkmış Baş komutanımız , Liderimiz Erdoğanı  yalnız bırakmayalım .Dünya bilsin ki milyonlar devrilmeden o devrilmeyecek , Onlar bilsinler ki bu ümmet uyandı ve artık kimseye boyun eğmeyecek.

Biz Türküz
Biz Kürdüz
Biz Arabız
Biz Farsiyiz
Diye parçalanan bu ümmet
Biz Müslümanız diyince kurtulacak .
Bizmillah !  



Cehaleti okuma-yazma bilmemek anlamında anlamamak gerek. “Oku” emrini de bir diploma sahibi olmak anlamında almamak gerektiği gibi.

Yanlış bilgi yığınına sahip modern olmak İnsanı da cahil olmaktan çıkarmaz. Önemli olan doğru bilgiye vakıf olman ve bu bilgiyi farkettirmendir.

Bu millet Osmanlı İmparatorluğu'nun Türkiye Cumhuriyeti'ne kimler tarafından neden ve nasıl devrildiğini öğrenmeden ,
Reis'i Recep Tayip Erdoğanı anlayamayacak .

Hesabımız Erdoğan’ın 5+5’le ikinci kez de seçilmesi üzerine kurulacak. Erdoğan’ın görev süresi 2019’da sona erecek. Erdoğan 2019’dada seçilmesi durumunda 10 yıllık Cumhurbaşkanlığı 2024’te sona erecek. İnşallah



GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE 1

BİRİNCİ HİKAYE :
Dünya binlerce yıl boyunca şimdi olduğu gibi güçlü hanedanlar ( Firavun Hanedanlığı ) yıkımlarından dersler çıkararak daha güçlü yönetimler kurdular ( İngiltereyi ve ABD yi ). Bu günün hakim gücü hiç şüphesiz İngiliz kraliyet ailesidir.

MISIRIN FİRAVUN SOYLARI İNGİLİZ KIRALİYET AİLESİDİR





MISIRIN FİRAVUN SOYLARI İNGİLİZ KIRALİYET AİLESİDİR


5 ) ARRIVALS-41-FİRAVUN SOYU


Bu aile Hanedanların kurdukları devletler tarafından yönetildi. Bu hanedanlar öncekilerin son 300 yıldır farklı ırklardan da olsa Rotschild'lar gibi dünyadaki diğer güçlü aileleri de yanlarına alarak büyük bir güç oldu İngilizler'in karşısındaki en büyük güç Osmanlıydı ve 1839'da yönetimine müdahale ettikleri Osmanlı'yı 1909 yılında Abdülhamid'i devirerek yıktılar.

İşte bugün topyekün saldırmalarının nedeni, yalanlarla uyuttukları bir halkın uyanması, yeniden sahneye çıkması ve hilelerle elinden alınan otadoğu coğrafyasına el atması ve kardeşlerine sahip çıkmasıdır...

"Devlet Namaz kılamaz, oruç tutamaz" deyip "Devletin dini İslamdır" ibâresini kaldırdılar. Sonra sanki devlet konuşuyormuş gibi "Devletin dili Türkçedir" yasasını koydular.

Devletin dili oluyor da Dini neden olmuyor ?



Bizi aldattılar...
Bizi yalanlarla uyuttular...
Bizi kardeşlerimizden kopardılar...
Müslümanları sahipsiz ortada bıraktılar...
Ve hepsini aç kurtların önüne attılar...
Yalan söyleyen tarih utansın...

IŞİD , PARALEL CIAmat

PKK - HDP - CHP - MHP

Bunların hiç birinin İSRAİL alehine bir eylem yaptığını duyan varmı ?
80 yıl bu ülkeyi bizim zannetmişiz.
Sahiden bizimmiş gibi davranınca iş patladı.....
Mücadele başladı..
Gerçek Kurtuluş Savaşını
Şu an yaşıyoruz.

Osmanlı'yı yıkan iki güç vardı.
Biri Yahudilerle , İngilizlerdi, diğeri Almanlar.

Geldiler bu topraklarda birebir görüşmeler yaptılar. Bireysel buluşmalarda insanların önüne para koydular.
Tek tek kandırdılar, taraftar topladılar.
Görüştükleri bireyler ülkenin seçkin elitleriydi.
İçlerinde Şeyhülislamlar da vardı, vezirler de, Paşalar da ve dahi meclis üyeleri de.
Satın aldıkları fertleri bir ÇATI altında toplamak için dernekler kurdular. Mason localarına taşıdılar. ÇATI'yı öyle genişlettiler ki, sonunda ülkeyi yönetecek GÜÇ haline geldiler.   Ve bu ülkede o iki güç çatışmaya başladı.

İngiliz taraftarı yerli masonlar mı, yoksa Almancı yerli masonlar mı?

Kazanan Alman yanlısı masonlar koca İmparatorluğu Almanya'nın yanında savaşa soktular. Hepsi bireysel olarak kandırılmıştı.

Satılmışların içinde "BİR KİMSE" idiler.
Ve sonsuza göçtüler, sonsuz kandırılmış olarak. Kurdukları sistemle de tam 100 yıldır bizi yönettiler. Herkesi tam 100 yıl kandırdılar...

İstediklerini "LİDER" diye karşımıza çıkardılar. En ufak diklenmede karşımıza KAOS'lar çıkardılar. 

DECCAL, ILLUMINATI DÜNYA DÜZENI
MISIRIN FİRAVUN SOYLARI İNGİLİZ KIRALİYET AİLESİDİR
DECCAL KOMİTELERİ “Hz. Adem’in yaratılışından itibaren Kıyamete kadar geçen süre içerisinde Deccalden daha büyük bir fitne yoktur”

DECCAL NEDEN MİMARİSİNDE PİRAMİT ŞEKLİNİ SEÇMİŞTİR?

BİNALAR, İNSANLARIN ENERJİLERİNİ ETKİLEMEKTEDİR.
KUBBE, SEKİZGEN GİBİ YAPILAR POZİTİF ENERJİ YAYARKEN,

PİRAMİT ŞEKLİNDEKİ YAPILAR NEGATİF ENERJİ ALANI YARATMAKTA.

O YÜZDEN DECCAL PİRAMİTLER YAPTIRMAKTA

VE UZUN BİNALARIN UÇ KISMINI PİRAMİTLEŞTİRMEKTEDİR.

ŞEYTAN PUSUDAKİ DÜŞMAN. HİÇ VAZGEÇMEDİ, VAZGEÇMEYECEK. İnsan, hayata gözlerini açtığı andan itibaren Şeytanla randevusu da başlıyor.Âdemoğlundan doğduğu vakit, şeytanın dürtüp de ağlatmadığı kimse yoktur..

4 ) Gelenler - 07 - Günümüz Firavunları




GEÇMİŞTE ABDÜLHAMİT HANA YAPTIKLARINI
ŞİMDİDE TAYİP ERDOĞONA YAPIYORLAR .



Sultan Abdülhamid han dönemini yüzde % 99.99
benzerlikle aynen yaşıyoruz..
Sadece isimler ve kurumlar farklı..

O zaman da sultana batı medyası hergün saldırırdı..
Aynen bugünkü gibi diktatörlükle suçlardı..
Savurganlıkla suçlardı..
Dün habertürk sitesinde bir haber vardı..
Meclis renklendi diye..

Ermeni,rum,suryani,yahudi,yezidi,
Roman milletvekilleri var diye..
Abdulhamid han dönemindede batının baskısıyla böyle çoban salatası gibi değişik etnik gruplardan oluşan meclisi mebusan kurulmuştu..
Sultan baktı ki her kafadan bir ses çıkıyor ve ayrılıkçı motifler oluşuyor..
Meclisi mebusanı kapatmıştı..
O zamanın İMF si olan duyunu umumiye borçlar asgari düzeye indirilmişti..
Osmanlı ordusu yeniden organize ediliyor..orduya ve donanmaya yeni silah ve gemiler yapılıyordu..
Aynı bugünkü yavuz sultan selim köprüsü gibi o zamanda boğaza köprü yapma projesi vardı..
Kanal projesi vardı..
Metro projesi vardı..

Tamamlanmış fakat sonradan kapanmış hicaz demiryolu projesi vardı..
Konya ovasını sulama projesi vardı..
Karadeniz ve diger bölgelerde tünel açma projesi vardı..
Sultan döneminde aynen bugünkü bir sürü üniversite ve teknik okul açılmıştı..
Söylenenin aksine aynen bugünkü gibi ifade özgürlügü vardı..öyle ki yerli basın hergün Abdülhamide saydırırdı..
Ögrenci numayişleri vardı..
Bozuk kafalı ve bazısı gizli olan mason hoca ve din uleması vardı ..
O zamanın chp si olan ittihatcılar pariste yuvalanmıştı..oradan padişaha komplo kuruyorlardı..

Şimdi ise İngiliz destekli Muhteremsiz in Pennysilvanyası
ve hizmet erleri var..

O zaman ermeni meselesi vardı..( Aslında yahudi kökenli Ermenilerin )
Yahudi .Ermeniler sultana bir kaç defa suikast yapmışlar ..
Başarılı olamamışlardı..

O zamanın Chp si olan ittihatcılar ayrılıkçı Yahudi Ermenilerle işbirligi yapıyorlardı..hatta sultana yapılan suikast ve sabotajların boşa çıkmasına kızıyorlardı..

ABDÜLHAMİT’E DE DİKTATÖR DEMİŞLERDİ AMA OYUN BAŞKAYDI

DECCAL NEREDE

DECCAL NEREDE


İkinci olarak, yine tıpkı bu dönemde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, idareden bir şekilde uzaklaştırılmasıyla, diktatörlüğün son bulacağı, ülkedeki gerginliğin, yerini yumuşamaya bırakacağı, toplumun her kesimin birbirine yaklaşacağı şeklinde anlayış olduğu gibi, o dönemde de yelpazenin her tarafındaki muhalefet II. Abdülhamit tahttan indirildiği takdirde, o günkü ismiyle İstibdat’ın(Yani Diktatörlüğün) son bulacağı, Hıristiyan-Müslüman toplumdaki her kesimden insanın barış içinde birbiriyle kucaklaşacağı, Balkanlar’da, Ortadoğu’daki karışıklıkların son bulacağı, parçalanma tehlikesi yaşayan Devlet’in parçalanma bir yana, daha sıkı bağlarla birbirine sarılacağı, şeklinde bir propaganda vardı.

ABDÜLHAMİT’İN DÜŞÜRÜLMESİ ÇÖKÜŞÜN BAŞLANGICI OLDU

Özellikle Balkanlar’da ve Orta Doğu’da başlayan isyan hareketleriyle bunalan ve bu haliyle adeta kaynayan bir kazanın içinde olan devletin, II. Abdülhamit gittiği takdirde durulacağına ve tüm unsurların Osmanlı Devleti’ne itaat edeceğine ve tüm içtenlikleriyle devlete bağlanacağına inanılıyordu. Bu bağlamda Makedonya dağlarındaki Teröristler, Bulgaristan dağlarındaki Komitacılar, Ermeni Taşnak Sutyun ve Hınçak Terör Örgütleri, Rum Çeteleri, özellikle Selânik’teki Yahudiler ve içerisinde İslamcıların da bulunduğu tüm muhalefet II. Abdülhamit tahttan indirildiği takdirde birlik ve bütünlüğün sağlanacağına hatta İttihad-ı Anasırın(Gayri Müslim Unsurların bile) sağlanacağına safça inanıyorlardı. Bu konuda aralarında kuvvetli bir görüş ve hatta eylem birliği vardı.

II. Abdülhamit’e karşı güdülen bu düşmanlık aslında, ağırlıklı olarak yurt dışı kaynaklı idi. Tüm farklı guruplar, tek düşünce altında toplanmışlardı. Bu düşüncelerin üç sloganı: hiç şüphesiz Hürriyet, Eşitlik ve Kardeşlik’ti. Bu, tüm muhalefetin düşüncelerine göre II. Abdülhamit tahttan inerse bu üç slogandan oluşan söylem gerçekleşecek ve adeta kopmak, parçalanmak üzere olan devlet bütünleşecekti. Hatta; Müslüman muhalefetin safça inanarak alet olduğu 31 Mart isyanı, 1935’e kadar Türkiye’de bayram olarak bile kutlanmıştı. Bu isyanın başarıya ulaşmasıyla, Osmanlı Devleti’nin tüm topraklarında şenlikler, bayramlar yapıldı, güya Müslim-Gayri Müslim tüm unsurlar kucaklaştı, birbirine daha fazla yaklaştı, ülkede barış tesis edildi.

NE BARIŞ TEMİN EDİLDİ NE DE HUZUR

İşte bundan sonra, içinde en sağlam İslâmcıların da olduğu Osmanlı’daki aptal Müslüman muhalefeti ne kadar büyük yanlışlar içine düştüğünü, Ermeni, Bulgar, Makedon, Yahudi terör guruplarının oyununa geldiğini anladı ama “artık her şey için çok geçti”. Ne yazık ki Abdülhamit’in tahttan indirilmesiyle, Osmanlı Devleti’nin bütünlüğünün sağlanabileceğine inanan aptal Müslüman muhalifler, Abdülhamit tahttan indikten altı ay gibi çok kısa bir süre içerisinde tek kurşun dahi atılmadan, Osmanlı Devleti’nden beş devletin kopmasına engel olamamışlardı. Ülkeye barış gelecek, huzur sağlanacak, diktatörlük bitecek şeklinde safça ümitlerle Bosna, Girit, Kıbrıs, Doğu Rumeli ve Bulgaristan II. Abdülhamit tahttan indirildikten sonra, tek kurşun bile atılmadan Osmanlı Devleti’nden kopmuş ve bu topraklar böylece kaybedilmişti.

6 YILDA 6 ASIRLIK DEVLET YIKILDI

Osmanlı’dan topraklar kopmakla kalmamış, beklenen huzur da gelmemiş, ülkede beklenen barış da sağlanamamış, ülke I. Dünya savaşına sokularak, 12, 200 bin kilometre kare toprak kaybedilmişti. Halbuki Osmanlı, ilk toprak kaybettiği Karlofça Anlaşmasında 1908’e kadar ki 209 yıl içinde ancak 11 milyon kilometre kare toprak kaybederken, II. Abdülhamit’in darbeyle indirildiği 1908’den, dahil olmakla yıkıldığı ve II. Abdülhamit’n asla girmeyeceği, I. Dünya Savaşına kadarki 6 yıl içinde 12, 200 bin kilometre kare toprağını kaybetmişti. Kısaca “ 6 YILDA 6 ASIRLIK DEVLET YIKILIVERMİŞTİ ” Bu sonuç Abdülhamit’in tahttan indirilmesinin ne kadar yanlış sonuçlar doğurduğunu, Abdülhamit muhaliflerine göstermiş ve ülkede bir pişmanlık havası hakim olmuştu, ancak artık her şey için çok geçti ve zaten Devlet, ondan sonra yıkılarak ortadan kalkmıştı. Hatta, su katılmamış Abdülhamit muhalifi olan Rıza Tevfik’in, iş işten geçtikten sonra yazdığı şiiri durumu çok net bir şekilde ortaya koyar.
Bugünde kürt maskesi takmış olan gizli ermeni BDP-pkk var..ve aynı işbirligi gene yapılıyor erdoğana karşı..

Sultan Abdulhamid han devrildikten sonra hem Osmanlı hazinesinin bir kısmını cebe indiren ve sonrada lozanda osmanlı topraklarını tasfiye eden ve israilin kurulmasına yol veren temsilci yahudi Haim Nahum vardı..

Haim Nahum ticaretle ve siyasetle uğraşan bir yahudi osmanlı vatandışıydı..
Şimdi ise onun biyolojik torunu KOÇ um hazineyi boşaltmak peşinde..aynı büyük dedesi gibi geçenlerde 80 milyon fazla ,elli milyon nufus yeter dedi,.

Yani erdogan devrilsin..dogu ve güneydogu bölgesini içine alan büyük israili kuracagız demek istiyor..

Dedesi İsrailin kuruluşuna yol vermişti..
Torunu KOÇ ta büyük israili yanı arzu mevuda kuruluşuna katkı sağlamak istiyor..

Şimdi artık gına gelmiş , bıktırıcı saray muhabbeti o zamanda vardı..
O zaman yıldız sarayına medya yoluyla hucum edilirdi..bugünde ak saray a aynısı yapılıyor..

Sonunda yıldız sarayı basıldı..Padişah tahttan indirildi..
Bakalım şimdiki emsalleri ne zaman ak sarayı basacaklar ?

O zaman ingiltere merkezli küresel baron dede Rothschild ,yerli işbirlikçileriyle osmanlıya hucüm ediyordu..
Bugünde onun gene Londra merkezli torunu Rothschild saldırıyor

Türkiyeye..

Eğer böyle gidersek
Merak etmeyin hikayenin sonunda Türkiyenin yarısı gider..bölünmüş , hertaraftan patlatılmış Türkiye zaten artık batı alemine ve yahudiye bir tehdit oluşturamaz..ama gene temkinli davranırlar..ne olur ne olmaz..

Batılılar sahte bir tane kahraman yaratırlar..

Emperyalistler Türkiyeyi tamamen haritadan silecekti.
En azından bu adam Türkiyenin topraklarının yarısını kurtardı gibi algı ve imaj oluştururlar..

Bu sahte kahraman yeni kurulan bölünmüş Türkiyenin başına geçer..devlet kadrolarına ve ekonominin dümenine gene batılıların istedigi adamları yerleştirir..

Büyük savaştan çıktık..yurtta sulh , cihanda sulh der..
Öldügünde ona mega collesium yapı bir mezar yapılır..her tarafa heykeli yapılır...bir yüzyıl daha ona güzelleme yapılır..



BİRİNCİ Hikaye böyle neticelenir..

BİRİNCİ Hikayenini ikinci BÖLÜMÜ



16 büyük devlet kurmuş bu milleti 17. devletlerini kurmaları için tabiki kendi haline de bırakmayacaklardı, mağlubiyeti kabul etmeyecek bu millete zaferler vermek için yunanlıları topraklarımıza sürdüler ufak çatışmalardan sonra geri çektiler, zafer kazandığımızı söyleyerek bize bir cumhuriyet verdiler.

İngilizlerin ele geçirdikleri bütün ülkelere cumhuriyet kurduklarını hiç kimse bize söylemedi. Söyleyemezdi de çünkü söylenseydi bağımsız olmadığımızı, tarihimizin de bizi uyutmak için ingilizler tarafından yazıldığını düşünebilirdik.

Kurdukları sistemde oligarşik elitler ve bürokrasi hakim olduğu halde kendi kendimizi yönetiyoruz sandık, elitlerimizde ve bürokrasimizde saltanat hakimdi, kendi kendilerini seçiyorlardı. Hükümetlere de onlar hükmediyordu, halktan değillerdi halkı da sevmiyorlardı, halk ne zaman onların istemediği bir hükümet seçse bir şekilde deviriyorlardı.

Küçük devletlere böldükleri arapları yahudilerle durdururken bizi de kendi ürettikleri türk ve kürt milliyetçiliği tuzağında birbirimize düşman ettiler.

İngilizler enerji kaynaklarımız başta olmak üzere tüm zengiliklerimizi sömürürken araplar yahudilerle uğraşıyor, türkler hain olduklarına inandırıldıkları kürtlere sövüyor, kürtler kendilerine babalarına dedelerine eziyet eden zalim devlete karşı kimlik mücadelesi veriyordu ve davaları o kadar kutsal hale gelmişti ki bunun bir tuzak olduğunu söyleyip bu durumu düzeltmeye çalışanlara bile "o kadar şehit, mücadele boşunamıydı" diyerek düşman oluyorlardı

Sonra Tayyip Erdoğan çıktı, millette itibarı büyüktü, ingilizlere sorun çıkarmayacak gibi davranarak başa geldi, ingilizler de onun bir süre sonra itibarını kaybedeceğini düşünüyorlardı, bir efsane olmaması, izinden kimsenin gitmemesi için müsaade etmek zorunda kaldılar.

İlk yıllarda belediye başkanı gibi çalışan bu lider alttan alta bürokrasiyi onların ellerinden büyük ölçüde aldı ve Başbakan olduğundada fırsatı değerlendirip Askeriyeyi , Miti dış bağımlılıktan kurtarıp ,dış politikada da ABD nin tüm politika pilanlarını tersine döndererek büyük hamlesini yaptı, artık bir tehlikeydi ve ondan kurtulmak gerekiyordu yoksa Türkiye'de kürt , türk düşmanlığını bitirecek, arap devletlerin başlarındaki ingiliz valilerini devirerek hepsini Türkiye çatısı altında toplayacak, islamiyeti kendilerine ters düşmeyecek bir din haline getirecek olan fetullah gülen de bertaraf edilecekti.

Türkiye'deki Atatürkçülük adı altında maneviyatları yok edilmiş kesim yani asimilasyonun başarılı ürünleri ayaklandırıldı, dışarıda arap baharına müdahale edilip diktatörler koruma altına alındı, operasyonlarımıza karşı operasyonlar yapıldı mısır'ı geri aldılar.

Vatan için çalıştıklarına inanıldığı için imtiyazlar tanınmış çıkarılan sokak olaylarına ya müdahale etmediler ya da bilinçli yanlış müdahaleyle olayların daha da büyümesini sağladılar, hala da bu tavırlarına devam ediyorlar.

1909'da ingilizlerin hakimiyetine giren ve mükemmel bir sistemle bundan bihaber birbirini yiyerek sömürülen türk kürt arap vs milletimiz hala neler olduğunun farkında değiller.

Bu savaşta hepimiz kendimizi mevzinin içine atmalıyız, atmalıyız ki ayağa kalkabilelim, atmalıyız ki bu millet 100 yıldır düşmanlarının kurduğu tuzakların içinde kardeşine kıydığını anlasın, atmalıyız ki yıllardır sahipsizlikten görmediği zulüm kalmamış milyonlarca müslümanın yüreği ferahlasın, gözlerinde umut ışığı belirsin.

Hiçbiriniz yetersiz değilsiniz, Allah için kıyama kalkmış tayyip erdoğan'ı yalnız bırakmayın, dünya bilsin ki milyonlar devrilmeden o devrilmeyecek bilsinler ki bu ümmet uyandı ve artık kimseye boyun eğmeyecek. Allah yar ve yardımcımız olsun

“Kötülüklerinin ve güçlerinin gizlilikte saklı O yapıp ettikleri ile sevinenler”

“ Ve Yapmadıkları ile de övülmeyi seven kimseler , ”

Onlar birbirlerinin velileridir.

Eğer gerçek dostluğu kendi aranızda gerçekleştirmezseniz, yeryüzünde bir fitne çıkar ve pek büyük bir kargaşa yaşanır. (Enfal:8/73)

Artık Sizde :

Sizde Eski Türkiye Cumhuriyeti'ni İngilizlerin Masonik yapı ile kurduğunu birkaç bin kişinin öğrenmesine vesile olun

Darısı 80 milyona .

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE 2

İKİNCİ Hikaye :
Paralellerin mükemmel dini oluşturmaya çalışan hanedanlara hizmet ettiğini, islam dininin hükümlerini değiştirmek için yapılandırıldığını , Tayyip Erdoğan'ın beklenmedik şekilde ortaya çıkıp islam dünyasının lideri olduğunu, bozulan bu yapının Tayyip Erdoğan'a bu sebepten saldırıya geçtiğini ,Tayyip Erdoğan'ı yıkacaklarına inanıyorlardı .

Ama bu olaydan çıkardıkları dersle, ileride aynı şekilde karşılarına çıkma olasılığı olan ve kontrol edemeyecekleri isimleri de daha büyümeden yok etmeleri gerektiğine karar verdiler .

Muhsin yazıcıoğlu öne çıkan belkide ilk isimdi, halkın gözünde itibarı çok yüksek olduğu için çabuk parlayabilecek, türkiye'de parlaması halinde de dünya müslümanlarının gözünü çevirebileceği bir isimdi, devletin çeşitli sırlarına vakıf olduğu halde sıkı bir şekilde korunmuyor olması onu kolay bir hedef yapıyordu.

Bunun üzerine bir taşla iki kuş vurabilecek bir plan yaptılar, bu plana göre yazıcıoğlu şaibeli bir şekilde öldürülecek, şaibeler halkın gözüne iyice sokulacak ve Tayyip Erdoğan indirildikten sonra itibarını yok etmek için atılacak bir sürü yolsuzluk hırsızlık muta nikahı gibi iftiralara, çıkartılacak sahte ses kayıtlarıyla yazıcıoğlu cinayeti de eklenecekti.

Diğer iftiralara karşı mesafeli duran dindar kesim bile ortada somut bir olay ve delilleri olduğu için buna inanacak, Muhsin Yazıcıoğlu sevgisinin de etkisiyle Tayyip Erdoğan'dan nefret edecek ya da en azından olup biten karşısında muallakta kalıp liderlerinin arkasında sevgisinin de etkisiyle Tayyip Erdoğan'dan nefret edecek ya da en azından olup biten karşısında muallakta kalıp liderlerinin arkasında duramayacak, onu savunamayacaklardı.

Bu şekilde, Tayyip Erdoğan'dan sonra onun yerine geçebilecek iki isimden birini yok etmiş olmakla kalmayacak, bu cinayeti yapacakları operasyonlara karşı kendilerine gösterilebilecek tepkiler için de kalkan olarak kullanacaklardı.

Bu plan Tayyip Erdoğan'ın indirilmesi kısmına kadar yolunda gitti, yazıcıoğlu'nun helikopteri düştü, valiye yanlış bilgiler verilerek yanlış açıklamalar yaptırıldı, Tayyip Erdoğan'ın "derhal bulunsun" talimatına rağmen arama ekipleri bilinçli olduğu anlaşılacak şekilde yanlış yerlere yönlendirildi, cenazelere ulaşıldıktan sonra da olayın kaza olmadığı anlaşılsın diye olay mahaline önceden müdahale edildiğine dair izler bırakıldı. "Bir yandan da bu devletin işiydi, Tayyip Erdoğan isteseydi bulunurdu" fısıltılarıyla 17 aralık sonrasına hazırlık yapıldı.

17 aralıkta "hırsız" iftirasıyla başlattıkları operasyon başarısız oldu, muta nikahı iftiraları için girişimleri de aleyhlerine dönünce Yazıcıoğlu cinayeti iftirası ve diğer iftiralar durduruldu, unutmadan söyleyeyim kaza esnasında oradan geçen iki savaş uçağı olduğu söylentisi de ileride genel kurmay başkanı necdet özel dahil kendilerine sorun çıkaracak askerlere yapılacak operasyonun zeminiydi .

Planları yürümedi ama hala vazgeçmiş değiller, sadece askıya aldılar. Bu cinayet, delilleri paralel yapının elinde olmak üzere bir köşede bekletiliyor, yarın tayyip erdoğan'ı herhangi bir şekilde indirirlerse yeniden gündeme gelecek ama o zamana kadar sessizce bekletilecek .

"Muhsin yazıcıoğlu tayyip erdoğan'ın yerine geçebilecek iki isimden biriydi" diğer isim ise hakan fidan'dı ve onun yok edilmesi .Buda zincirli bazı savcılar tarafından denendi ama başarılı olamadı.

ingiliz kraliyet ailesi için en az tayyip erdoğan'ın yok edilmesi kadar elzem bir durumdur; çünkü bugün tayyip erdoğan'ın yaptığı işleri devam ettirecek veliaht olarak hakan fidan görülüyor, işin aslı gördükleri hakikatin de ta kendisi ve bu yüzden en az Tayyip Erdoğan'a sahip çıktığımız kadar hakan fidan'a da sahip çıkmalıyız.

Pakistan çökertildi
Mısır Irak düşürüldü
TÜRKİYE Düşerse
İslam dünyasının umutları biter.
Şimdi dik değil dimdik olmanın zamanı
Seni Abdülhamid'in yalnızlığında bırakmayacağız ERDOĞAN


GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE 3
ÜÇÜNCÜ Hikaye :

Bakın Hele : Ak Parti Birinci parti , ikinci partiye üçüncü partinin oyu kadar fark atıyor, dördüncü parti kazanıyor seçime girmeyen Cumhurbaşkanı seçimi kaybediyor .Pee

Bakıyorsunuz ki Koolisyon oyunları ile
Pembe panjurlu evin yolunu tutmaya başlamışlar .

1 ) ULAN haysiyetsizler madem can ciğer kuzu sarması olabiliyordunuz

Madem Birbirinizle çok rahat koalisyon yapabiliyorsunuz.
Türkçülük , Kürtçülük neden yaptınız ?
Bunca Türk , Kürt niye öldü ?

2 ) Millete ortanın sağındamısınız , solundamısınız diye
Neden yıllar önce sordunuzda ?
Neden Sağcıyı , solcuyu birbirine vurdurup ,
Anadolu Gençleri hapislere mahkum ettirdiniz , Astınız , yok ettiniz ?
Anaları ağlattınız ?

3 ) Günümüzde tüm sahalarda
Himmetleri toplayan
Hakimleri bağlayan
Zenginleri yağlayan
Papa ile el bağlayan
Her fırsatta ağlayan ,
Türkiye'de çalan Amerika'da dağıtan ,
Bir çeşit robin hood sayılan,
İndirilen dinin peygamberini sav yi kenara alıp ,
uydurduğu din ile ünlenen münafığı ,
Gerçekte İsrailin ve ABD nin peşinden gittiğini billidiğiniz halde
Ey İlmî tutarlılıktan yoksunlar.
Neden halen her seçimde biat eder oldunuz ?


BİR DE UTANMADAN  HARAM LOKMA YEMEDİK DİYORLAR! 
Son 30 yıldır Türkiye’de çalınan üniversite soru kitapçıkları hırsızlıktan sayılmıyor mu? Bu soruların sistemli bir şekilde çalınmasından kimler istifade etmişti?




“Akıl” diyenlere hangi akıl sorusunu sormak gerekir. Tabii muhatabın önce “akıl” nedir, kaç çeşit akıl vardır, aklı ne oluşturur gibi meselelere biraz kafa yorması lazım.
Hıristiyan aklı mı, Yahudi aklı mı? Modern akıl mı postmodern akıl mı? Şiî aklı mı Mutezilî akıl mı? Haricî akıl mı? DAİŞ aklı mı? Hangi akıl?





Türkiye üzerinde yapılan bütün planların öncelikli hedefi Tayyip Erdoğan ve hakan fidan'ı yok etmektir, kullanılan kişiler teferruattır..

ERDOĞAN dünya müslümanlarına kendisini kanıtladı hem bu yüzden hem de ulusal çapta oyunlarla yıkamadıklarından uluslararası oyunlar kuruyorlar .

Bütün müminler kardeştir, kardeşler arasını ıslah edin ki, huzur ve güvene kavuşasınız.
Son olarak, en çok yapılan ve aynı zamanda 


EN ÖNEMLİ OLAN YORUM 
Takma kafana Allah'ın da bir hesabı vardır" yorumudur ki,

Allah niye bu adamlara bu kadar çok imkan veriyor?" sorusu sorulmakta.?

Kardeşim sen , biz sabahtan akşama kadar Televizyon seyret bu adamlarsa eşek gibi çalışsınlar 100 yıl sonrasının planını yapsınlar.

Sen 8'de kalk (Gerçi sadece gözün açık oluyor. Zihin 7/24 kapalı), bu adamlar 6'da kalkarlar para pul için beyinlerini çalıştırırlar (Güneşin doğduğu saatlerde Melekler yeryüzüne iner ve rızık dağıtırlar.

O saatlerde çalışanlar rızkı toplarlar bunu çok iyi bilirler). Sonra 20'lik gençlerimiz iş beğenmesin, yatsın. David Rockefeller gibi 90 küsür yaşında ki kafir siyonist dünyanın en zengin adamı "Başka neler yapabilirim?müslümanları nasıl yok edebilirim,İnsan nufusunu nasıl azaltabilirim" deyip çalışsın harıl harıl. Sonra bizde vay efendim bu adamlar neden bu kadar güçlü!

Bak dostum, Allah'ın isimlerinden birisi de "Adil" dir. Yani Hakkıyla verendir. Kimse kusura bakmasın abi. Çalışmıyoruz. Ve hak etmiyoruz.O yüzden buna dur demek zorundayız, öğrenmek okumak paylaşmak zorunluluğundayız. Saflarımızı tutup mücadelemizi tez elden ilk olarak akıldan vermeliyiz.

Gelecekte olacaklar için kendimizi bilinçlendirip hazırlamalıyız.

En Öncesinde de Peygamber Efendimiz'in bahsettiği "Biz"lerin içine girmeliyiz. Kimler o "Biz"lerden olabilir.

"Birbirinize sırt çevirmeyiniz. Birbirinize kin tutmayınız. Birbirinizi kıskanmayınız. Birbirinizle dostluğunuzu kesmeyiniz. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz.'' olmalıyız diyin birbirlerinize .

İşte Sen önce peygamber efendimizin bizler için bulunduğu nasihatleri uygula, sonra gör bak bakalım Allah (c.c) sana neler veriyor.

Allah bize hiçbir zaman "takmayın kafanıza benim de bir hesabım var" demedi .

Bunun yerine aklımızı kullanmamızı ve mücadele etmemizi söyledi, Allah'ın planları şüphesiz vardır ama biz tevessül edip vesile olmazsak Allah bizim durumumuzu değiştirmeyecektir, bu yüzden kafanıza takın ve bu mücadelenin bir parçası olun, Allah'ın planının parçası olun

Artık kolay zafer yok, herkes cepheye..

Ne diyorduk "Ve mekeru ve mekerallah, vallahü hayrul makirin.." Al-i İmran Suresi 54.

Anlamı :
Onlar (inanmayanlar) bir düzen (hile ve tuzak) kurdular. Allah da (buna karşılık) bir düzen kurdu. Allah, düzen kurucuların en hayırlısıdır .

Selam ve dua ile..

YAZARI : Harun Alanoğlu

Derleyen : Abdullah Bin Ali


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder