18 Ekim 2015 Pazar

Hani gazeteleri kapatacaktın CHP’li Gürsel Tekin? Ne işin var “özgür basın susturulamaz” yürüyüşünde? Bilal Erdoğan kaçacak mı?

Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan kaçacaktı?
Ne oldu?
ABD’ye mi sığındı?
Ermenistan’a mı kaçtı?
İsrail’e mi topukladı?
Elbette korkmadı, elbette kaçmadı, elbette “sığıntı” bir besleme olmadı.
Her inanmış, her dava insanı gibi sırtını Allah’a, sonra milletine yaslayarak aslanlar gibi “yerli yerinde” kaldı.
Vatanını, milletini ite köpeğe yem yapmadı!
Kimler korktu?
Kimler kaçtı peki?
Fetullah Gülen kaçtı.
Emre Uslu kaçtı.
Önder Aytaç kaçtı.
Âdem Yavuz Aslan kaçtı.
GYV Başkanı “kasetçi” Mustafa Yeşil kaçtı.
MİT imamı Murat Karabulut kaçtı.
TSK imamı Hamdullah Öztürk kaçtı.
Rüşvetçi savcı Zekeriya Öz kaçtı.
Savcı Celal Kara kaçtı.
Köpükçüler kaçtı, kumarbazlar kaçtı…
Kaçan kaçtı da “Cumhurbaşkanı Erdoğan kaçacak” diyen dangalakların hiçbiri utanmadı. Hiçbirinin yüzü kızarmadı. Yüz değil, teflondu bunlardaki.  
Şimdi Hasan Karakaya Abi’nin ifadesiyle bu “Soros-Bush” çocukları, bu kez “Bilal Erdoğan kaçtı” diye Erdoğan’ın ailesini kamuoyuna ordövr diye sunuyorlar!
Peh…
Babasında tutmadı ya, belki oğlunda tutar…
Ne desen boş…
“Bu fosseptik ağızlar, bir an evvel rögar kapağıyla kapatılmalı” deseeen…
Yok ama diyemezsin…
Sıkıyorsa de…
Psikiyatri literatürüne “Erdoğan saplantısı” vakası olarak geçecek Hasan Cemal, Gürsel Tekin, Can Dündar gibi “kendine özgür”ler el ele tutuşup, “Özgür basın susturulamaz” diye sokaklara düşer.
Öyle kibirli, öyle üstencidirler ki, kinleri algı yollarını dinamitler. Bu yüzden “Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler.” 
O kadar ki, bir halt ettikleri zaman, milleti ahmak falan zannederler…
Bizlere de bu fikir sarhoşlarını 7.4 şiddetinde sarsarak kendilerine getirmek düşer.
Gelelim sana CHP’li Gürsel Tekin ve müttefiklerine!
Mehmet Özmen’e tekme tokat girişen Ekrem Dumanlı’yı da protesto ettiniz mi?
Murat Sancak’ı kurşunlayanları da protesto ettiniz mi?
Yeniakit’e hücum eden psikopat çeteleri de protesto ettiniz mi?
Bizi açtığı davalarla susturmaya çalışan Fetullah’ı da protesto ettiniz mi?
Mehmet Ali Önel’i tehditlerle istifaya mecbur eden sefilleri de protesto ettiniz mi?
Gazeteleri hedef gösteren Proje Selahattin’i de protesto ettiniz mi?
Latif Erdoğan’ı hedef gösteren “Garson” lakaplı Ahmet Hakan’ı da protesto ettiniz mi?
Düne kadar aynı ittifak içinde olduğunuz Ekrem Dumanlı’nın “fişini çeken”  Gülen’i de protesto ettiniz mi?
Etmezsiniz tabii…
Çünkü siz ancak, sadece kendi kafa yapınızda olanlar için “özgür basın susturulamaz” dersiniz.
Sadece kendi mahallenizden olanların “insan hak ve hürriyetleri” için protesto çekersiniz.
Üst akılsınız ya…
Özgürlüğü de, hakkı da, hukuku da sadece kendi hakkınız olarak görür, kendiniz için istersiniz.
Ama “Öteki”leştirdiklerinize gelince…
CHP’li Gürsel Tekin, 7 Haziran seçimleri öncesi, “Ahdimiz olsun… 8 Haziran’da ilk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koyacağız, tamamını kapatacağız. Sadece el mi koyacağız, buna bulaşmış bütün işadamlarından hesabını soracağız” dediği zaman üç maymunu oynarsınız.
Görmezsiniz, duymazsınız, bilmezsiniz…
Yeniakit basıldığı zaman…
Star’a bomba koyulduğu zaman…
Fetullah, açtığı davalarla bizi susturmaya çalıştığı zaman…
M.Ali Önel tehdit edildiği zaman…
Mehmet Özmen, Ekrem Dumanlı tarafından tartaklandığı zaman…
Murat Sancak kurşunlandığı zaman…
Başınızı kuma gömersiniz!
İşte siz, bu kadar aydın…
Bu kadar demokrat…
Bu kadar özgürlükçü…
Bu kadar ipe sapa gelmez, güvenilmez, tutarsız kimselersiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder