25 ARALIK’TA İŞ DÜNYASINDA BÜYÜK OPERASYON HEDEFLENMİŞTİ
17 Aralık darbe girişimi bakanlara ve çocuklarına yönelik siyasi hedefle yapılan bir hamle olduğunu belirten MÜSİAD eski Genel Başkanı Doç. Dr. Ömer Bolat, “25 Aralık’ta farklı farklı konuların bir çuvala doldurulmasıyla iş dünyasında özellikle Türkiye’nin çok büyük, prestijli ve halka önemli faydalar sağlayacak kamu projelerini yapan müteahhitler bir yandan hedeflenmişti. Yeni Türkiye arenasında ortaya çıkan medya sahipleri hedef alınmıştı. Körfez dünyasından Türkiye’de yatırımlarda bulunan iş alemi hedeflenmişti. Özellikle iş dünyası ve ekonomide çok büyük sancılar meydana getirecek bir operasyon 25 Aralık’ta hedeflenmişti” dedi.
GÜLEN MEDYASI VE DOĞAN MEDYASI ALGI OPERASYONU YAPACAKTI
17 ve 25 Aralık öncesinde Türkiye’nin çok önemli kurumlarının Gülenistlerin kontrolü altında olduğuna dikkat çeken Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı eski Başkanı Hüseyin Gülerce, “17-25 Aralık sürecindeki tabloya baktığımızda, HSYK, yargı, Emniyet İstihbaratı, birlikte çalıştıkları savcılar, hakimler ve medya Gülenistlerin kontrolü altındaydı. Ellerindeki Gülen medyası destekçileri Doğan Medyası ile yargı üzerinden Tayyip Erdoğan’ın yargılanması gerektiği algısı oluşturacaklardı” dedi.
MURSİ’NİN BAŞINA GELENLER ERDOĞAN’IN BAŞINA GELECEKTİ
Gülen medyası ile Doğan medyası işbirliğiyle yapılacak olan ‘Erdoğan’a algı operasyonu’ sonrasında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tutuklanacağını söyleyen Gülerce, “Paralel Yapı, Türkiye’deki kontrolünde bulundurduğu mahkemeler eliyle Mısır’da Mursi’nin başına gelenlerin aynısını Erdoğan’ın başına getirecekti. Erdoğan’a karşı büyük bir itibarsızlaştırma ve algı operasyonu sonrasında müebbet hapse mahkûm edeceklerdi. Üst akıl, Mısır’da darbeci Sisi’yi nasıl desteklediyse şayet başarılı olmuş olsalardı 17-25 Aralık darbesi sonrasında aynı şekilde Fetullah Gülen’i destekleyecekti” dedi.
GÜLEN’İN TÜRKİYE’SİNDE BAĞIMSIZ YARGI VE MEDYA OLMAYACAKTI
Erdoğan’ı müebbet hapse mahkum etmelerinin ardından Fetullah Gülen ve ekibinin AK Parti’nin içine el atarak hükümeti kontrol altına alacaklarına dikkat çeken Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı eski Başkanı Hüseyin Gülerce, “AK Parti’nin içinde Fetullah Gülen’in kontrolünde bir hükümet kurulacaktı. Devamında gelen yerel seçimlerde yine tüm kontrol Gülen’in elinde olacaktı ve bütün belediye başkanları adaylarını Gülenistler belirleyecekti. Sonrasında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yine Gülen kendisine en yakın ismi cumhurbaşkanı seçtirecekti. Böylece Fetullah Gülen hayal ettiği Türkiye’yi kurmuş olacak ve bu Türkiye uluslararası şer güçlere, üst akla hizmet edecekti. Gülen’in Türkiye’sinde bağımsız yargı ve bağımsız medya diye bir durum kesinlikle olmayacaktı” şeklinde konuştu.
Türkiye Gülen’in Kontrolünde Batı’nın Kölesi Olacaktı
25 Aralık darbe girişimi Paralel Yapı’nın başarılı olması durumunda Türkiye’nin geleceğine yön veren kamu projelerinin tamamının durmuş olacağını söyleyen Gazeteci Cem Küçük, “Kamu projelerini hayata geçiren bütün iş adamları, bürokratlar, sanatçılar ve hatta Erdoğan’ın yanında yer alan gazeteciler tutuklanacaklardı. 25 Aralık’ta Paralel Yapı başarılı olmuş olsaydı Türkiye Batı’nın uyruğunda esir bir ülke olacaktı. Fetullah Gülen’in kontrolünde Türkiye Batı’nın kölesi olacaktı.” dedi.
Mehmet Özmen
Kaynak: Yeni Akit Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder