12 Ocak 2016 Salı

Fetullah Gülen 'altın nesil'i çürüttü! Yazar Ali Nur Kutlu, "Altın Nesil’i çürütmek" başlıklı yazısında, "Muhafazakar camianın beyin gücü, Türkiye'nin beyin gücü, Gülen'in karmaşık, karanlık, kirli hayalleri için heba edildi." ifadelerine yer verdi.


İŞTE O YAZI:

“Altın Nesil”
 yetiştirmek, sanırım tüm cemaatlerin, grupların, ülkelerin hayaliydi. Bu, biraz da muhafazakar camianın hayalidir. Ahlak, irfan, ilim, edep, bilimalanlarında örnek bir nesil... Türkiye'nin geleceğini, Müslümanların ideal toplumunu inşa edecek gençler gözüyle bakılıyordu bu Altın Nesil'e.

GÜLEN'İN ALTIN NESİL PROJESİ
Maalesef kabul edelim ki, Fetullah Gülen, Altın Nesil yetiştirmek için en güçlü sistemi kuran kişidir. Kolejleri, üniversiteleri, okulları, dershaneleri, yurtları, evleri ve bunları destekleyecek ticari oluşumları, sivil toplum örgütleriyle muazzam bir organizasyon kuruldu.
Gülen Cemaati, tüm planlamasını insan yetiştirmek üzere yaptı ve kesinlikle yıllar sonrası düşünerek adımlar attı. Türkiye'nin en zeki çocuklarını buldu, ilkokuldan, ortaokuldan itibaren ilmek ilmek işledi. Gelecekte Gülen'in her dediğini yapacak şekilde akıl almaz eğitim ve şartlandırma yöntemlerinden geçirildiler.
Bu çocukların zihinlerinin nasıl etki altına alındığını, hangi yöntemlerin ve tekniklerin kullanıldığını tam olarak bilmiyoruz henüz. Ancak gerçek şu ki, çocuk yaşta bir fabrika tezgahına alınan demir gibi, eritildi, kalıplara döküldü, yeniden şekil verildi ve tek tip mamül olarak piyasa çıkarıldı.
Daha kalıcı ve etkili yöntemleri yurt dışındaki okullarda uyguladılar. O ülkenin önde gelen tüm ailelerinin, tüm devlet ricalinin çocuklarını kolejlerde okuttular ve etkileri altında aldılar. Şimdi o nesiller Afrika'da, Asya'da, Balkanlarda devletlerin en önemli makamlarında oturuyorlar.
Cemaat kendi Altın Nesil'ini böyle yetiştirdi.
İster kızın, ister hakaret edin ama gerçeği değiştiremezsiniz, Gülen CemaatiTürkiye'deki tüm cemaatlerden daha güçlü, daha yaygın ve daha etkili bir şekilde kendi Altın Nesli'ni yetiştirdi.
Bugün tüm kirli işlerin ortaya çıkmasına, tutuklamalara, baskılara rağmen Cemaatin büyük çapta dağılmamasının sebebi, çocuk yaştan itibaren özel olarak yetiştirilen bir nesilden kaynaklanıyor.
Zihinleri öylesine şartlandırılmış ve değiştirilmiş ki, Gülen kendi hatalarını itiraf bile etse ona dahi inanmayacaklardır.
TÜRKİYE'NİN EN ZEKİ BEYİNLERİNİ HEDER ETMEK
Dramatik olan, belki de yıllar sonra daha çok acısını hissedeceğimiz şey şudur: Cemaat, Türkiye'nin en seçkin beyinlerini, en zeki çocuklarını alıp kendi tezgahında adeta robotlara dönüştürdü. Orduya, emniyete, yargıya, bürokrasiye girsinler diye, matematik dehası, fizik dehası, edebiyat dehası çocuklar heder edildi, bir köle gibi bu kurumlarda çalışmaya mahkum edildiler.
Bu çocuklar, belki bir gün Türkiye'nin Nobel ödüllü bilim adamları olacaktı. Buluşlar yapacaktı. Ancak devleti ele geçirme dürtüsü ve ihtirası, tüm bu Altın Nesli karanlık koridorlarda çürüttü ve perişan etti.
Bu çocuklar içinden teknolojide, bilişimde, yazılımda, teknikte gerçekten uzmanlaşanlar oldu. Bilim Olimpiyatları'nda ödüller aldılar. Ama sonra TÜBİTAK'ı, TİB'i, Polis İstihbaratı'nı ele geçirmek, dinleme yapmak, başkasının bilgisayarına sızmak, kripto işler yapmak için kullandılar. Sonunda çoğu kriminal bir suçlu haline geldi.
Muhafazakar camianın beyin gücü, Türkiye'nin beyin gücü, Gülen'in karmaşık, karanlık, kirli hayalleri için heba edildi.
Altın Nesil işte böyle çürütüldü.
DİĞER CEMAATLER BUNDAN DERS ÇIKARMALI
Diğer cemaatler Altın Nesil yetiştirmek için daha çok çalışmalılar. Ancak yaşananlardan da ders çıkarmalılar. Devletin kadrolarını ele geçirmek, bir cemaatin Altın Nesil yetiştirme hedefi olamaz. Bu yola kayan tüm cemaatler, önünde ya da sonunda büyük hüsranlar yaşayacaktır.
İktidara talip olanların yapacağı şey siyasi parti kurmaktır, cemaat değil. Altın Nesil yetiştirmeye talip olanlar ise insanlığa, İslam dünyasına ve Türkiye'ye, cemaat ve tarikat taassubu gütmeden hizmet edecek bir kuşak yetiştirmeli.
Devlete nitelikli, ahlaklı ve ehil insan kaynağı yetiştirmek başka bir şeydir, devletin kadrolarını ihtirasla ele geçirmeye çalışmak başka bir şey. Bu ihtiras, sizi sonunda imtihan sorularını çalan hırsıza dönüştürür.
İslam dünyasının en büyük sorunu, mezhep taassubundan sonra, cemaat ve tarikat taassubudur unutmayalım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder