29 Mayıs 2015 Cuma

TÜRKİYE'DE KÖKÜ DIŞARIDA OLAN AKIMLARIN ÇARPIŞMASI İLE HEP ZAYIFLATILDI , TÜKETİLDİ! TIPKI SAĞ-SOL GİBİ, TÜRK-KÜRT GİBİ...ALEVİ-SUNNİ GİBİ ... LAİK-İRTİCA GİBİ... MİLLETİMİZİN MİLLİ DİRİLİŞİNİ VE TÜRKİYE’MİZİN KALKINMASINI, TÜRK’Ü TÜRK’E, KÜRD’Ü KÜRD’E SAĞCIYI SOLCUYA VURDURARAK 1960 VE 1980 İHTİLALLERİYLE ÖNLEMİŞLERDİ.

Onların işleri aralarındaki İştişare iledir.

BUNLARIN OYUNLARI  BİTMEZ ......:IRKÇILIK, PARTİCİLİK, MEZHEPÇİLİK, TARİKATÇILIK, CEMAATÇİLİK HASTALIKLARINDAN KURTULUP, ÜMMET ŞUURUYLA BİRLEŞİNCEYE KADAR!

 
Nedir bu parti, cemaat ve şahsi çıkarlar uğruna din, vatan, millet, can, mal ve namus düşmanlarıyla kirli ilişkiler ve Bizans entrikaları!?

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin “İnsanlar üzerine çok aldatıcı ve şaşırtıcı seneler gelecek! O senelerde; doğrular yalancı, yalancılar doğru gösterilecek! Emin kişiler hain, hainler de emin sanılacak..!” buyurduğu bir asırda yaşıyoruz?!

Kamusal alana Allah’ın ilkelerini sokmamak için başörtülü kızlarımızı okullarımızda ve dairelerimizde ağlatan, namaz kılanları, oruç tutanları fişleyip görevlerinden attıran, siyasal İslam ve Yeşil sermaye iftirasıyla Müslüman tüccar, âlim ve siyasetçi avına çıkan bu Masonik üçüzlerin yılanlı ihanet deliklerine elimizi ikinci defa sokturtmayacağız inşallah!


MÜSLÜMANLAR İÇİN VERİLEN BU OY ZAMANINDAKİ FIRSAT iyi değerlendirilir ve allah’ın razı olacağı bir hayata yönelirsek, kurtuluş için adımların atılmış olacağı kesindir.

Yok, eğer Müslümanlar bu fırsatı değerlendirmez, hayrın ayağa kalkması için ciddi bir gayret sarf etmezlerse, onların yani Müslümanların hayatlarına asla kendiliğinden hayır hâkim olamayacaktır.
Olacak olan, bir cahiliyeden, diğer cahiliyeye; bir şer kuvvetten, başka bir şer kuvvetin kucağına düşmektir.

Ne yazık ki bu defa, insanlara kendileri için sistem, nizam seçme fırsatı verilmeyecektir.

Hep Oyun içinde oyun oynadılar :Laiklik, Cumhuriyet'i koruma, irtica, bölücülük hepsi hikaye idi...
TÜRKİYE'de kökü dışarıda olan akımların çarpışması ile hep zayıflatıldı , tüketildi!
Tıpkı SAĞ-SOL gibi, TÜRK-KÜRT gibi...ALEVİ-SUNNİ gibi ... LAİK-İRTİCA gibi...


Tarih okurken bugünle mutlaka bağdaştırın , karşılaştırın , kıyas yapın. Mutlaka bir yerden bir şeyler çıkacaktır. Bugün olanların aynısının veya benzerinin geçmişte de olduğuna şahitlik edeceksiniz.

O kadar net ki her şey, görmemek için kör olmak gerekir. O kadar net ki, at gözlüklerini çıkarmak gerekir. HAZIR MISINIZ?

KORKMAYIN ARTIK : Artık gerçekleri konuşun , yazın anlatın , Kraliçe ve adamlarının kurduğu sistem ERROR veriyor!


Yahudiler hakkında bir fikir beyan edenin hayatı artık karartılamayacak! Birkaç ailenin histerileri son bulacak! Devletlerle oynamayı bırakacaklar! Bu sistem değişecek! Yenilecekler ve boyun eğecekler!


Rabbimiz, önümüze bir imkân, bir fırsat lütfetti. Eğer bu dönemi ihmal edersek, yarın acıklı bir azapla karşılaşabiliriz .

Kur'ân, sadece müslümanların ve İslâm'ın kitabı değildir. 
Kuran ve Peygamberi ile Alemlere Rahmet için ALLAH tarafın dan gönderilmiştir ..

Hâl böyle olunca, müslümanlar sadece İslâm''la ve kendileriyle ilgili hitapları muhatapları , sorumluluklarını yerine getiremedikleri takdir de , insanlığın felâkete sürüklenmesinin doğrudan sorumluluları olmuş olurlar.

Ayrılmadan, bölünmeden ve hep beraber tekrar “One Munite” inşallah!










**************

“OY ”UN ÜZERİNDE OYNANAN “OYUNU” FARK ET TÜRKİYE

YENİAKİT / İbrahim Bektaş
Yeni bir yaşam için ,dinler arası diyalokla ,yeni bir din anlayışı biçimin de ….Şimdi de ABD’nin öncülüğündeki dış dünya, bize şekil vermek, bizi istediği kalıba sokmak, başaramazsa kefen biçmek için epeydir çalışıyor.

Birinci Dünya savaşına un yüklü gemilerden top çıkararak bizi bulaştıran ve 600 yıllık cihan imparatorluğunu parçalayan dış dünya;

Sonra, Ermeni iddiaları ve ASALA terörü ile burçlarda gedik açmaya çalıştı.
ASALA tutmayınca, kılık değiştirerek, sağ-sol, Türk-Kürt, Alevi-Sünni gibi suni kutuplaşmalar icat ederek, şansını o alanda denedi.
Bunlar yetmeyince de, Türkiye’nin boynuna iç uşakları vasıtası ile her on yılda bir ihtilal yaftası astı.
Bu girişimlerinin her biri Yüce milletin bağrında derin yaralar açtı. Babayı oğula, kardeşi kardeşe düşman etti. Ancak bunlar da, “Pis Dünya” nın habis emellerine ulaşmasına yetmedi. İstediklerini tam olarak elde edemedi.
Sonunda, ülkenin temel dinamiği olan “İslamiyet’i ve dindarları” tümüyle çökertmeden bu işin olmayacağı kanaatine vararak, 28 Şubat’ta o yönde son bir hamle daha yaptı.

Bundan böyle, Yahudiler tarafından bir bir toprağa düşürülen Filistinli kuzuların gözyaşlarını silen olmayacak. Myanmar’da diri diri gömülen Müslümanların çığlıkları kimseyi rahatsız etmeyecekti.
Libya’da, Mısır’da, Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da, Pakistan’da, Habeşistan’da, Nijerya’da, Yemen’de ve diğer İslam coğrafyasında akıtılan kanın hesabını soran olmayacak ve yapanların yanlarına kâr kalacaktı.
Öyle ya! 28 Şubat mezarlığına kefensiz defnedilen delikanlı artık “imdat” seslerini duymayacak. Yahudi mezalimine “One minute” diyerek direnemeyecek, Gazze’de aç susuz yavruların sesini duyurmak için Akdeniz’in serin sularına körpe bedenlerinden mukaddes kanlarını bırakan Furkanlar olmayacaktı.
Bundan böyle kahbe emellerine ulaşmak için, “Bir”in sevdalılarına toslanmayacaktı.
Onlara göre, Muhammed’in (sav) muhabbet fedailerini bir bir yutmak için “Her Şey” tamamdı.
Fakat! Hesaba katmadıkları “Bir Şey” vardı. Başı Everest kadar dik, kökleri magma kadar derin, alnı Mekke kadar ak, duyguları Medine kadar asil olan “Bir Şey”.
28 Şubat’ta el birliği ile defnettikleri mevta, Bir Şeyle dirilip, ayağa kalkıvermişti.
“Bin yıllık habis hayaller” on yıl bile süremeden Bir Şey’in gücü ile hâk ile yeksan olmuştu.
Normal süresinde bir türlü alt edilemeyen, yüreklerde dal budak saran Bir Şey’i de yenmek için geriye son bir şans kalmıştı: 7 Haziran’da oynanacak uzatmalar.
Bu safhada atılacak bir gol, her şeyi değiştirebilirdi.
Esasen bu “oy-unun” kazanılması için başkaca bir yol da görünmüyordu.
Ve bu gol’ün atılması kurallar hiçe sayılarak, için her yol mubah sayıldı. Bir Şey’e hücum başladı.

Bütün bunları niçin mi anlattım?
Mensubu bulunduğun “Yüce Birliğe” sahip çıkman için,
 “oy-unun” farkına vararak “oy-una”

 alet olmaman için…SEÇİMİNİ YAP .TARAFINI SEÇ

ÇÜNKÜ .: 7 Haziran günü, kendi irademizin tercümanı olan ellerimizle, 

iki şeyden biri iktidara gelecektir.

Ya Hak, ya Batıl! 

Ya Hayır, ya Şer! 

Ya Adalet, ya Zulüm!

Ya Bereket, ya Felaket!  

Ya Barış, ya Savaş!,

Ya İstikrar, ya Kaos!





Demek oluyor ki, seçim, “Ya tek başına iktidar ya da koalisyon” seçimi!..
“CHP-MHP-HDP koalisyonu iyi olur” diyenlerle “Allah bu memleketi o karanlık günlere dönmekten korusun!” diyenler arasındaki mücadele.


Bu mücadeleyi çok büyük ihtimalle “İstikrar”


 kazanacaksa da…Boşlamaya gelmez!..




Kürt kardeşim; düşmanını tanı!


Meclis’teki Güvenlik yasalarına karşı çıkarak teröristlere sahip çıkan CHP’yi ve ikizleri MHP ve HDP’i Allah’a ve Milletimizin vicdanına havale ediyoruz!




1980 sonrası ihtilalin zulmüne rağmen, batılıların tarifiyle “Siyasal İslam” yani “Milli Görüş” büyükşehirlerde ve bilhassa doğuda tüm şehirlerin belediyelerini kazanınca Siyonist İsrail’in şer oyunları bozuldu!




Hâlâ haritalarında Marmara’mızı “Bizans”, Karadeniz’imizi “Pontus Rum”, Doğu’muzu “Ermenistan”, Güneydoğu’muzu “İsrail” olarak gösteren şer odaklar; 1989’da başlayan “Milli Şahlanışımız”dan şaşkına döndüler!
Şer odaklar bu sefer, yıllarca dışarda elçiliklerimize yaptıkları terör eylemleriyle Türkiye’mizin itibarını yok etmeye çalışan Ermeni terör örgütü ASALA’yı PKK’ya dönüştürdüler!.. Ve emperyalist ülkelerin kontrolünde, ÇEKİÇ-GÜÇ adıyla kurulan haçlı birliğinin kontrolünde de bu Ermeni terör örgütü PKK’yı güçlendirdiler!
Milli Siyasi Diriliş Hareketi, “28 Şubat post modern darbesiyle” yeniden siyaset dışı bırakılınca doğu vilayetleri, PKK kontrolündeki –güya– Kürtçü siyasal gücün kontrolüne verildi!
Bu şer planla; masum ve mazlum Kürt haklarının savunuculuğu rolünü üstlenen, Ermeni kimliğini gizleyen PKK eliyle, Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi’nin torunları Kürtlerle, Sultan Alpaslan’ın torunları Türkleri vuruşturmayı başarmışlardı!.. 
Ancak; “Yeniden Milli Diriliş Hareketi” AK Parti İktidarıyla gerçekleşince emperyalistlerin ülkemizi bölüp yutma oyunları bir kere daha bozuldu Elhamdülillah!
Ermeni terör örgütü PKK’nın yıllarca istismar ettiği hakları, Kürt halkına veren Ak İktidarı; “Barış Süreciyle” de Tapınak Şövalyelerinin oyunlarını yine bozdu Elhamdülillah.
Tam yüz yıldır kasıtlı, planlı bir şekilde, devletin eliyle zulme uğrayan Kürt halkına haklarını iade mücadelesi veren, baskı ve şiddeti kaldıran Ak iktidara, PKK ve siyasal uzantısı HDP niçin teşekkür etmiyor!
Kürt halkına yıllarca zulmeden rejimin partileri CHP ve MHP ile HDP niçin derin bir işbirliği içindedir?..
Dersim’de, Şeyh Ali Rıza önderliğindeki “Müslüman Alevi kardeşlerimizi”, doğuda Şeyh Said önderliğindeki “Müslüman Kürt kardeşlerimizi” katleden, hayatta olanları sürgüne gönderen CHP ve yavrusu MHP ile mecliste niçin birlikte hareket etmektedir!? 
HDP,“ana dil” dâhil, hakların bir kısmının verildiği “2010 Anayasa Referandumu”nda CHP ve MHP ile niçin beraber hareket etmiştir!
Kürtçü olduğunu söyleyen HDP, Kürtlere verilen hakların yasallaşmasına niçin devamlı karşı çıkmaktadır?..
İktidarın hazırladığı tüm hakların garantörü olacak bir anayasaya niçin karşı çıkmaktadır?..
İktidarın doğuya yaptığı devasa yatırımları ve okulları niçin yıkıp yakmakta, işadamlarını ve öğretmenleri acımasızca niçin katletmektedir?.. 
Mazlum doğu halkının maddi ve manevi refahına HDP niçin karşı çıkmaktadır?..
Çünkü; “Kürt kardeşlerimizin” asıl düşmanı PKK Ermeni terör örgütü ve uzantısı HDP’dir.
Dinimizin, Diyanetimizin, Canımızın, Evlatlarımızın, Namuslarımızın ve Mallarımızın düşmanı HDP!!..
“Ezilen Kürtler!” Edebiyatıyla Müslüman Kürt genci Yasin Börü’nün kafasını lime lime parçalayarak ezdiren HDP!
İsrail Teröründen bir kelime bahsetmeyip, yüz yıl evvel olduğu iddia edilen Ermeni Soykırımı avukatlığına soyunan HDP!!
Müslüman Kürt kardeşim! Artık maskeli gerçek düşmanını tanı!
Vallahi, Van ve çevresini Ermenistan’a, Güneydoğuyu İsrail’e peşkeş çekmekle ve Müslüman Kürt halkının torunlarını dinsiz yapmakla görevli ihanet şebekesi PKK’nın siyasi maşası HDP’ye sakın alet olma! 
Hedefleri, Kürtçülük maskesiyle Ermenistan ve İsrail işgalini sağlamak olan bu siyasal tuzağı, Müslüman Kürt kardeşlerim, engin imanı ve feraseti sayesinde AK oylarıyla 7 Haziran’da bozacaktır İnşallah! 


 2023’te İnşallah!


IRKÇILIK, particilik, mezhepçilik, tarikatçılık, cemaatçilik hastalıklarından kurtulup, Ümmet şuuruyla birleşinceye kadar!
İşsizliğin, sömürünün, geri bırakılmışlığın ana mikrobu faiz belasından ve AB hayranlığından kurtulup, kendi ticari, ilmi ve siyasi birliğimizi kuruncaya kadar!
Evet! Dolar ve faiz atomunun belalarından kurtulup, kendi B.A.D Topluluğunun oluşturacağı milli para birimine ve faizsiz bir milli ekonomiye geçinceye kadar! 

Doğu Türkistanlı Müslüman kardeşlerimize kan kusturan zalim Çin, AB, İsrail ve ABD gibi emperyalist ülkelerin mallarına ve modalarına boykot edinceye kadar!
NATO kurtlar sofrasından kurtulup B.A.D Savunma Paktı’mızı kuruncaya kadar! 

Kapitalizm, komünizim, sosyalizm, faşizm ve laisizm putlarını yıkıp, yerine hâkimiyet kayıtsız şartsız her yerde, her şartta ve her zaman sadece Allah’a aittir inancıyla İslam Düzenini kuruncaya kadar!
Kralların, bazı siyasi liderlerin, ilmi ve manevi kanaat önderlerinin egemenliğinden kurtulup, Allah’a kulluk egemenliğine dönünceye kadar!

Devletin temel nizamlarını kısmen de olsa Allah’ın İlkesi İslam Dinine dayandırmayı suç kabul edip, yasaklayan bu şirk yasalarından kurtuluncaya kadar!

Allah’ın tüm kullarına verdiği insani hak ve hürriyetlerimize yeni bir milli anayasa ile kavuşuncaya kadar! 

Ve birbirinden kopuk devletçiklerden, Yeniden Büyük Türkiye öncülüğünde yekvücut B.A.D (Birleşik Adil Devletler) Müslüman Topluluğunu oluşturuncaya kadar!

Siyonist ve emperyalistlerin maddi, manevi ve kalbi işgallerinden kurtulmamız mümkün değildir!

Bu sebeple;
Türkiye’mizi yeniden karanlık çağlara, istikrarsız dönemlere ve kardeş kavgalarına dönüştürerek bölüşmek isteyenlerin, kapkara oyunlarını 7 Haziran’da AK oylarımızla bozalım İnşallah! 
Bu büyük zaferden sonra, 

B.A.D (Birleşik Adil Devletler) Topluluğunun temeli 2023’te atılacak İnşallah!

Selam, sevgi ve duayla. 
YENİAKİT / Şevki Yılmaz


Onlar Kürt’ün Ölüsünü Severler!

IRKÇILIK hizmetlerin, faaliyetlerin içine sızmış olup onu kirleten ve sinsice sabote eden; münafıklar, arivistler, gulülcüler, rantçılar, hırsızlar, soyguncular, ehliyetsizler, zurnanın son deliği bile olamayacak balonlar, cahiller, sahtekarlar, soytarılar, holiganlar, kara para zenginleri ve diğer bütün haşarat tasfiye edilmelidir.




1. PKK, üç beş çeteci ve çapulcu değil, bir gerilla ordusudur.
2. Gerilla savaşları konvansiyonel orduyla, konvansiyonel savaş metotlarıyla kazanılamaz.
3. PKK'yı bitirmek için tamamen profesyonel (Mânen ve maddeten)vasıflı, güçlü ve üstün bir anti-gerilla ordusu kurulmalıdır.
4. PKK'yı başlangıçta derin TC, derin istihbarat, bir kısım derin egemen azınlıklar, derin Kriptolar kurdurtmuştur.
5. Resmî ideoloji ve vesayet rejimi varken PKK terörü ve savaşı bitmez.
6. Otuz senedir PKK savaşları ve terörü sürüyor, bir türlü bitirilemiyor. Birileri bunu bitirmek isteyeni bitiriyor.
7. PKK'ya Türk ordusunun silahlarını ve cephanelerini kimler vermişse, onlar bulunup cezalandırılmadıkça bu savaş bitmez.
8. PKK'nın gölgesinde uyuşturucu ticareti yapıp zengin olanlar ellerini kollarını sallayarak dolaştıkça bu savaş bitmez.
9. Müslüman Türkiye'de, M. Kemal'in ölümünden sonra çıkartılmış anti-İslamî Kemalist ideoloji yürürlükte kaldığı müddetçe PKK terörü bitmeyecektir.
10. PKK'nın arkasında "bir kısım" Ermeniler, Siyonistler, Kriptolar, Pakraduniler, Dönmeler, Haçlılar, Misyonerler, Emperyalistler, Sömürgeciler, AB'ciler, ABD'ciler vardır. Bu gerçek bilinmeden ve gereken çare ve çözümler bulunup hayata geçirilmeden PKK bitmez.
11. PKK terörü ve savaşı konusunda, neticelerin ötesinde sebeplere ulaşıp onları nötralize etmedikçe bu savaş bitmeyecektir.
12. Halk otuz seneye yakındır PKK konusunda aynı teraneleri, lafları, sloganları, aynı edebiyatı işitmektedir: "Bunlar birkaç çapulcu... Devletimiz güçlüdür... Bunları yok edeceğiz... Artık sabrımız tükendi..." gibi. Devlet güçlü ise otuz sene geçti, bunları niçin bitiremedi?
13. TC, PKK ile yaptığı savaşta Şeriat ve Tarikat kanatları ile uçmazsa bu savaşı kazanamaz.
14. PKK'ya karşı yirmi beş otuz binlik özel bir komando ordusu kurulmalıdır.
15. Bu orduda, komando eğitiminin yanında Şeyh Şamil'in Müridizm teşkilatı ve ahlakı olmalıdır.
16. Doğu ve Güneydoğuda samimîolarak İslam ilan edilmelidir ve gerekleri yerine getirilmelidir.
17. Aslına uygun İslamî zihniyet veahlak olmadan bu savaş kazanılamaz.
18.
19. 
2o. 
21. TC'deki yoğun, genel, dehşetli kokuşma, kirlilik devam ederse ne PKK krizi çözülür, ne de öteki krizler.
22. 
23. Türkçülük, Kürtçülük ve başka ırkçılıklar kaldırılmalı, PKK'ya karşı İslam bayrağı altında savaşılmalıdır. Bugünkü rejimin yapısı, resmî ideoloji yasak ve tabuları böyle bir iyi gelişmeye imkan vermez.
24. İsrail'in PKK'yı desteklediği uluslararası hukukta geçerli belge ve bilgelerle ispat edildiği takdirde, Siyon devleti ile ilişkilere son verilmelidir.
25. 
26. 
27. Bütün Müslümanlar ehliyetli, liyakatli, dirayetli, ziyalı, son dereceyüksek ahlak ve karakterli, doğru ve dürüst, ufukları 360 derece açık, dinde salih, siyasette dâhi müstesna bir zatı İmam-ı Kebir olarak seçmeli ve kendisine biat veitaat etmelidir.
28. İslamî hareketin, hizmetlerin, faaliyetlerin içine sızmış olup onu kirleten ve sinsice sabote eden; münafıklar, arivistler, gulülcüler, rantçılar, hırsızlar, soyguncular, ehliyetsizler, zurnanın son deliği bile olamayacak balonlar, cahiller, sahtekarlar, soytarılar, holiganlar, kara para zenginleri ve diğer bütün haşarat tasfiye edilmelidir.

Mehmed Şevket Eygi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder