14 Temmuz 2015 Salı

ORTADOĞU SON SAVAŞ : İslam coğrafyasının acıklı hali İNGİLİZLERİN BÖL-YÖNET SİSTEMİ




ÇİN... Müslümanlar'ın yaşadığı Uygur bölgesinde oruç tutanlar öldürülüyor.

Çin, binlerce Türk'e "Sizi inançlarınızı daha rahat yaşayacağınız bir yere yerleştiriyoruz" diyerek alıyor, Suriye'ye getirip IŞİD'e asker yapmaya çalışıyor.

IŞİD'in öldürdüğü Kürtler'in Türkiye'deki partisi HDP de Çin'e sevgi ve saygı ziyaretine gidiyor.

IRAK... Kuzeyde, güneyde, doğuda, batıda herkes herkesi öldürüyor.
İran da binlerce milisi Irak'a sokarak onlara eşlik ediyor.

Haziran'da ölü sayısı 1500 olarak açıklandı.

SUUDİ ARABİSTAN...

Yemen'i bombalıyor. İran da Arap koalisyonunun bombalarına maruz kalanlara silah ve asker yağdırıyor. Herkes herkesi boğazlıyor. Suudi Arabistan'ın elindeki silah stokları erimek üzere. Yeni siparişler yolda.

TUNUS...

Suudi Arabistan'dan getirilen Seyfettin, uyuşturucunun etkisiyle sürekli kahkahalar atarak plajda Ramazan mübarek günde 39 kişiyi öldürdü. Tunus Fransa'ya milyarlarca dolarlık silah ve helikopter siparişi verdi.

MISIR...

Tezgaha gelen darbecinin ülkesi iç savaşın eşiğinde.
Nitekim dün Sina'da bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırıda en az 30 kişi öldü, Mısır askerleri ve zırhlı araçları kaçırıldı.
Darbeyi alkışlayan tezgahtarlar, taşeronlar aracılığıyla bölme peşinde.

YEMEN...

Ülke bölündü. Sadece Saada'da yapılan son saldırılarda 15'i çocuk 59 sivil Müslümanın öldüğü açıklandı dün. İran'a bağlı Husular dün bir hapishaneye baskın düzenledi.
Çoğunluğu El-Kaide üyesi 1200 mahkum serbest kaldı. Onların kafa kesme törenlerine katılması bekleniyor.

SURİYE...

Durumu hepinizin malumu... ABD havadan silah ve bomba atıyor, şu anda Kürtler ABD adına CIA'nın kurduğu IŞİD'i, IŞİD de Kürtleri öldürüyor. Wikileaks belgelerine göre İran ESAD'a "PKK'yı destekle" diye talimat vermiş. Zaten aynı ESAD tek mermi atmadığı IŞİD'e de büyük destek veriyor. Sadece bir günde Humus'ta 550 TÜRK öldürülürken, Türkiye'de MİT TIRLARI'na operasyon yapılıyor. Suriye paramparça ve KAN GÖLÜ.

SUDAN...

Zengin ve dokunulmamış yeraltı kaynaklarına sahip ülkede silahlar susmuyor.
İki milyon kişi göç etti. Çok sayıda Müslüman kız ve kadının kaçırılarak tecavüz edildiği ve diri diri yakıldığı açıklandı dün.

RAKKA...

IŞİD'in başkent ilan ettiği şehir. Dün o şehirden "Filistin'de ve Gazze'de Hamas'la El Fetih'i yok edeceğiz" açıklaması geldi.
Tel-Aviv "Hurra" çekti.

AFGANİSTAN...

ABD El Kaide'ye saldırıyor, IŞİD güçleniyor.
Nitekim IŞİD de, El-Kaide'ye operasyonlara başladı, kafa kesip internette fotoğraf yayınlıyor.

PAKİSTAN...

200 milyon nüfusu var. 8 milyon kişinin yaşadığı Belucistan eyaleti ülke topraklarının neredeyse yarısına sahip. En zengin yeraltı kaynakları burada bulunuyor. İki gün önce iki taraf arasında çıkan çatışmalarda 13 kişi öldü. Pakistan'ı bölmek isteyen AKIL, bağımsızlık isteyen Belucistan militanlarını da ikiye böldü. Aralarında çıkan çatışmada 20 kişi öldü. 46 milyar dolar değerinde Çin-Pakistan ekonomik koridoru için bu eyalette Gwadar limanını merkezi ÜS ilan edersen gelip seni bölüp öldürtürler.

AFRİKA...

Boko Haram önüne geleni öldürüyor, her yerde Müslüman katliamları sürüyor. Libya malum iç savaşta ve paramparça. Evet İslam dünyası KAN REVAN içinde. Peki masada harita çizenler ve petrol kuyularını paylaşanlar ne yapıyor?

İSRAİL...

Suriye'de sınırımıza 3 bin MOSSAD ajanı yerleştirdi.

İNGİLTERE....

London School of Economics Uluslararası İlişkiler profesörü Fawaz Gerges başarılı operasyona son noktayı DÜN koydu;

"Suriye'yi tekrar birbirine yapıştırmak oldukça zor olacak; sosyal bağlar artık çözüldü." dedi.

ABD...

Son bir yılda 66.3 milyar dolarlık silah satışıyla dünya şampiyonu oldu. Bir yılda satışları ÜÇ'e katlandı. Mısır'a F-16 ve Harpoon füzeleri satacak. Dört yılda 90 milyar dolarlık silah sattığı Arabistan'la yeni satışlar için anlaştı. ABD'li diplomat Peter Van Burden "Irak için ürettiğimiz uçaklar sayesinde Seattle´da birçok insana İŞ İMKANI sağladık. Ohio'da M1 tanklarının yapıldığı üretim hattı KAPANACAKTI. Bu tankları satmamız gerekiyordu ve Irak'a sattık. Böylece hem sanayiimizin zarar görmesini, hem de birçok insanın İŞSİZ kalmasını önledik." dedi.

Murdoch'un ortağı olduğu Vice News "ABD Irak'a silah ve araç satıyor. Bunları IŞİD ele geçiriyor.Sonra ABD tekrar satış yaparak bu açığı kapatıyor" diye haber yaptı.

Oh oh çok iyi... AÇIK kapanıyormuş. Daha daha...

Ramazan'da İslam coğrafyasında ÖLÜM ORUCU ve iftarlık silah satışları...

Manzara bu!

NOT: Türkiye'yi yazamadım. Çünkü mazlumların hamisi meşgul. Koalisyonla uğraştırılıyor!

Bekir Hazar


İNGİLİZLERİN BÖL-YÖNET SİSTEMİ



116 milyon nüfusa sahip bir ülke.
Yıllarca İngiliz sömürüsü altında kaldı.


Pakistan'ın bir parçasıydı. İngilizler girdikleri yerde öyle bir sistem kurarlardı ki, kimse işin içinden çıkamazdı.

İşte Bangladeş de bu talihsiz ülkelerden biriydi.

Hindistan'a giren ve Vali atayan İngilizler'in en büyük korkusu bu topraklardaki Osmanlı sevgisi ve Dolmabahçe'ye gönülden var olan bağlılıktı.
Parçalara ayırmaları gerekiyordu ki, birbirlerini boğazlayan insanların İstanbul'a ayıracak zamanı olmasın... Nitekim planlarını adım adım uyguladılar, önce Pakistan'ı Hindistan'dan kopardılar.

Sonra Pakistan'ı Hindistan ile savaştırırken bir hamle daha yaptılar.

İnanılmaz FİTNE oyunları ve işbirlikçiler ile Pakistan'ı doğu eyaletinden, içerden vurarak Bangladeş'i kurdular.

Böl-çatıştır-birbirlerine öldürterek parçalara ayır ve YÖNET sistemi İngilizlerin SÖMÜRGECİLİK anlayışının vazgeçilmez unsuruydu.

Parçalara ayırdıktan sonra askerlerini çekseler de SİSTEMLERİ'ni asla bu ülkelerden silmediler. Nitekim nüfusun yüzde 88'inin Müslüman olduğu Bangladeş'i yıllarca laik azınlıklarla yönettiler.


Gerektiğinde din adamlarını satın aldılar, Mason yaptılar, peşlerinden insanları sürükleyip bunu hep DARBE gerekçesi olarak kullandılar.

1971'de yapılan ilk darbe sonrası iktidardaki Mucib-ür-Rahman ailesi ile birlikte öldürüldü. Yönetime Mustak Ahmet getirildi. 1975'te Dakka'da garnizon komutanı olan Tuğgeneral Halid Müşerref, Mustak Ahmet'i darbeyle indirdi. İlginçtir; Tuğgeneral Halid Müşerref sadece ve sadece dört gün iktidar koltuğunda oturabildi. Onu da Ziya-ür-Rahman 96 saat sonra darbeyle devirdi.

6 yıl sonra bu defa Ziya-ür-Rahman darbe girişimine maruz kaldı ve öldürüldü.


Yerine yardımcısı Abdüssettar seçimle geldi. Genelkurmay Başkanı Muhammed Erşad askeri darbe ile yönetime el koydu.

Bir süre sonra ülkenin her yerinde toplu gösteriler başlayınca General Erşad istifa ederek gitti. Azınlıklarla ve darbelerle yaşatılan Bangladeş dünyanın en fakir ülkelerinden biri haline getirildi. BÖLME-PARÇALAMA-DARBE uzmanlarının ardında hep PARA İMPARATORLARI vardı.

Hong-Kong'u sırf uyuşturucu ticaretini yasakladı diye Çin'den koparan bankacılardı onlar.

O bankanın merkezi Londra'daydı.

Geçtiğimiz haftalarda personelini "TAKIM OYUNU" alanında eğitmek için kampa aldı. Beş kişilik takımlardan biri zevkle bir proje geliştirdi. Dördü IŞİD kıyafetlerine büründü, birine de tutsak elbisesi giydirip diz çöktürdüler, boynunu eğdiler. Sonra "Allahüekber" diye bağırarak Londra'da "SAHTE" kafa kesme töreni düzenlediler.


Sahte görüntüleri sosyal medyada gerçekmiş gibi yayınladılar.

Görüntülerin sahte olduğu anlaşılınca büyük tepki aldılar, ortalık ayağa kalktı. Beşi de işten kovuldu. Eğer sahtekarlık anlaşılmasaydı, çalıştıkları bankada TERFİ edip kahramanlık nişanı alacaklardı.

İngiliz AKLI işte böyle çalışır, dilediğine sakal bıraktırıp cüppe bile giydirir.


Şimdilerde de en büyük hayalleri Türkiye ve Suriye'yi parçalamaktır.

Bu alanda akla hayale gelmeyecek OYUNLARI hem içimizde hem de bölgemizde tüm şiddetiyle sürdürmektedirler. Avrupa ülkeleri de onlara eşlik etmektedir.

Sadece Almanya'dan 198 Vakıf'tan PKK'ya para yağmıştır. Yılda 300 milyon Euro Kandil'e taşınmıştır senelerce.

Demirtaş'ın ağabeyi Kandil'de kaleşnikofla gezmekte, arada bir takım elbise-kravatla Erbil'e inip, Avrupa'dan gelen paraları dağa taşımaktadır. Onun için kardeşi "Ticaret yapıyor" diye savunmaktadır ağabeyini.

Kandil'deki kaleşnikoflu, PKK üniformalı görüntülerine rağmen hem de.


Bölgemizde Büyük Kürdistan ve sonrasında oraları işgal edecek Büyük Ermenistan hayalleri birilerinin masasındadır. Gelinecek son nokta ise Londra-New York PARA hattını yöneten PARA İMPARATORU BARONLARIN kalpten bağlı olduğu Tel-Aviv'i BÜYÜK İSRAİL noktasına taşımaktır.

Bunun için müslümanları müslümanlara öldürtmekten hiç çekinmezler.

Sahte ve Mason din adamlarını sahaya sürerek yığınları peşlerinden sürükler, nice IŞİD'i doğurmaktan zevk alırlar. Müslüman ülkeleri paramparça etmenin en kolay yolu sahte din adamlarını piyasaya sürmektir.

Unutmayın...

Osmanlı'yı parçalayan İngiliz aklı ve onu yöneten FAİZ İMPARATORLARI bu ülkeden hiç çıkmamıştır.

Yıktıkları ve parçalara ayırdıkları bu ülkede kurulan ilk Meclis'te ??eyhlerin şeyhi sakallı-cüppeli Galip Hoca'ları vardı. O cüppeli-sarıklı isim mason Celal Bayardı. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı yani!

BEKİR HAZAR




Neden İslam Ülkelerinde kan var


Dikkat edin nerede Müslüman bir ülke varsa hepsinde karışıklık var! Suudi Arabistan, Mısır, Irak, Suriye, Ürdün, İran, Yemen, Libya, Tunus, Cezayir, Pakistan ve Afganistan...


Nedense bu ülkeler hiç rahat yüzü göremiyor!


Ya bombalar patlıyor, ya darbeler yapılıyor, ya masumlar idam ediliyor, ya kirli tetikler çekiliyor, ya da kim olduğunu bilmediğimiz insanlar MÜSLÜMAN TERÖRİST olarak sokakları kana buluyor!

Hiçbiri olmazsa gençler ayaklandırılıp tansiyon yükseltiliyor ve sivil darbenin yolları aranıyor!


Harita üzerinde düşünmeyi pek sevmediğimiz için bütünü görmekte zorlanıyoruz! Bu bir! Asıl neden ikincisi! Bizlere ve dünyaya öğretilmeyen büyük savaş! Yaşanan iki dünya savaşı imparatorlukları yerlebir etse de ayakta kalan sadece BÜYÜK BRİTANYA'ydı! Ve bizler içiçe, yanyana, sırt sırta sansak da asıl savaş Amerika ile İngiltere arasındaydı!


Sakın hemen "İyi ama Irak'a beraber girmediler mi?" diye sormayın!

Birlikte girerlerdi! İkisi de birbirini kontrol etmek ve paylaşım için! Uzak durmazlardı. Bilmediğimiz örtülü bir ANLAŞMA vardı!


Mesela NSA dünyayı dinliyor ama bilgileri Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve İngiltere'ye de vermek zorunda kalıyordu! NEDEN? Bu iki güç arasındaki mücadelenin merkezi ORTADOĞU ve AFRİKA olduğu için MÜSLÜMAN DÜNYASI uzun bir süre daha gülemeyecekti!

Amerika cari açığını kapatmak ve ayakta kalabilmek için buralardan gelecek petrodolarlara çok ihtiyaç duyuyordu!


Büyük Britanya ve Yahudiler'in başını çektiği BLOK ise enerjiye ve geçiş yollarına hakim olmak istemekte!
Bu BLOK bizlere görünmeden tıpkı Amerika gibi İSLAM DÜNYASINI kontrol etmek istemekte!


Darbeler, cuntalar, savaşlar, terör, suikastlar yani başımıza gelen kötü ne varsa bu tepişmenin sonucuydu!


Duracak ve bitecek gibi de değildi! Sizlerle paylaştığım fotoğrafa bakın! Her şeyi anlatıyor! Dün de yazdığım gibi Protestanlık ve Yahudilik kendisini KATOLİK dünyaya karşı korumak zorundaydı!


Bu dengeyi MÜSLÜMANLAR'ı yanlarına alarak bozabileceklerini biliyorlardı! Aynısı ABD için de geçerliydi! Bu nedenle KAVGA DÜNYA ÇAPINDAYDI!


Fotoğrafa dönelim... ABD Başkanı Obama, Camp David Zirvesi'ne 6 Körfez ülkesinin liderlerini davet etti... Etti etmesine ama; durum ilginç bir hal aldı! Suudi Arabistan, Bahreyn ve Umman katılımı düşük bir seviyeye çekti! Aslında KATAR dışında BİRİNCİ DERECEDEN temsil edilen ülke yoktu! Liderler yani gitmeyenler "HASTAYIZ!" diyordu!


Mazeret buydu!

Tabii ki bizler buna inanmak durumundaydık! AMAAA ! İşte bu fotoğraf inanmamakta ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koyuyordu! Obama'ya "Hayır!" diyenler hasta değildi!


ABD'ye gitmeyenlerden biri olan Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa Halife, tam da Camp David'deki zirvenin yapıldığı saatlerde, İngiltere'deydi.


Ne mi yapıyordu?


Kraliçe Elizabeth ile Londra'daki Windsor Kalesi'nde Kraliyet at gösterisini izliyordu!


Mesaj açık ve netti!


Yerimiz, tarafımız belli: KRALİÇE!

Sorun buydu!


Amerika büyük güç olarak ARAPLAR'ı kendi safına çekmek istiyor ama ORTADOĞU'nun kurtarıcısı (!) İNGİLİZLER buna izin vermiyordu! Amerika'nın en zayıf yeri, içindeki Protestan ve Yahudilerdi!


Bunlar içeride olmalarına rağmen Washington'a karşıydılar! İngiliz aklı böyle bir şeydi! 1636'da Harvard Üniversitesi'ni kurarken bunları ta o günlerden düşünmüşlerdi! Bizim sorunumuz da buydu! Hep günü düşünen adama değer veririz! Oysa YARINI bilen insan muteberdir! İngilizler bunu yapmayı bildiği için Londra'dan dünyaya ayar verirlerdi!


Türkiye şimdi olduğu gibi hep bu güçlerin etkisinde kaldı! Bazen biri bazen ikisi birden geldi! 1971 darbesi ülkenin ikisi tarafından bölüşüldüğü yıldı! Ülkeye FORMAT o tarihte atıldı!


İki yakamız bir araya gelmedi! LAİKÇİ basının görevi bizi sihirle aldatmaktı!


Ortadoğu'yu bizden uzaklaştırmak ve İsrail'e yakınlaştırmaktı! Devlet de böyle dizayn edilmişti! Londra, Türkiye'den çıkacak bir KIVILCIMIN bütün İSLAM ALEMİNİ saracağını biliyordu! Bu nedenle İSLAM kötü gösterilmeliydi! Öyle de oldu! "Müslüman eşittir terörist!" algısı otursun diye her şey yapıldı!


İsrail'i Ortadoğu'ya oturtan BUCKINGHAM, başta Türkiye olmak üzere bütün önemli aktörleri yanına almıştı! Bana kızıyorlar ama gerçek acıdır!


Sadece bu kadar mı?


Daha neler var! Ama şimdi sırası değil! Hiç ummadığınız isimler Londra'dan çıkardı! Kötü olduğu için söylemiyorum! Bizim içimizdeki pek çok önemli isim KURTULUŞU İNGİLİZ REÇETESİNDE bulur!


Olay budur! Bazıları da Amerikan!


Anlamak durumundayız! Kızmak, kötü bir yakıştırma yapmak durumu hafifletmez! Anlamazsak düşeriz!


Malum yapı da bu kategorideydi!


İngiliz icadı olarak yola çıktı! ABD devraldı gibi dursa da; bulundukları yerin önemi çok farklıydı! Statüsü bizim bilmediğimiz kadar önemliydi!
Yasalardan doğan güçleri vardı! Bir akıl bu YAPIYI oraya yollarken Amerikan Devleti'nin günün birinde vereceği tepkiyi de düşünmüştü!


Bizler, bu iki güç arasında kalmaktansa hangisinin işimize yarayacağını en ince ayrıntısına kadar hesap etmemiz gerekiyordu! Bu da DEVLET İDARESİ demek oluyordu!


Bir KANAT ki, sayısı çoktur, Londra'ya oynadı! Bir başka kanat da Washington'a...


Şimdi ise MİLLİ BİR ÇİZGİDE gidiyoruz!


Bu iki gücün içerideki mücadelesi sürüyor! Hem de bütün hızıyla! Hangisi kazanırsa Ankara'ya çullanacak!


Amaçları bu!


İttifak halinde değiller! Ama iki tarafın da bize ihtiyacı sonsuz!


Türkiye'nin başını çektiği Müslüman dünyası Protestan-Yahudi ittifakından çıktığı anda Kraliçe'nin GÜNEŞİ BATAR! Tersi durumda ise Amerika pasaportla bile buralara gelemez!

Bu konulara kafa patlatıp geleceğimizi kuracağımız yerde GÜNLÜK HAMASETLE uğraşıyoruz!


Ve adamları üzerimize güldürüyoruz!

Her iki tarafa da oynayan kendi insanımızın AKILLARINI bir masada toplamalıyız! Herkes ülkesini seviyor!
Bunda sorun yok! O zaman doğruyu bulmak adına geleceği kurmak adına, pazarlık şansımız da TAVAN yapmışken masaya oturalım!


Bu ideolojilerin, anlamsız kavgaların, itiş-kakışın bitmesi ülkenin süper güç olması demekti!
Tabii bu bir hayal! Herkes kendi kutbuna sıkı sıkıya bağlı!

Dönelim fotoğrafa!


Obama'ya gitmeyen SULTAN, Kraliçe'ye "Hayır!" diyemiyordu!


Biz içeride BİR ve BÜTÜN olsak da etraf paramparça!


Osmanlı'yı yıkanlar öyle bir format attı ki 150 yıl sonra bile bozamıyoruz!


Dinlerarası kurulan ittifak para ve güç için savaşıyordu!
Bunu bozacak tek güç ise İSLAM!
Bazılarının idrak kanalları bir noktada TIKALI olduğu için bunu göremiyor!
Büyük kavgada KÜÇÜK piyon olmayı isteyen çok!
Ama biz istesek de KÜÇÜK olamayız!
Kendimizi inkar etsek bile!


Gelin DOĞRU YOLDA birleşelim...


Zor, biliyorum! Ama hiç denemedik ki! İnanın hepsinin bize sonsuz ihtiyacı var! İstediğimizi alıp kalkarız! Bunu bilmediğimiz için kaybettik!
Ayrıştığımız sürece bizi yeneceklerdir!


Mağlubiyetlerimizi de ZAFER olarak okutup gururla sömüreceklerdir!
Bu tuzağa düşmeyelim...


Aksi?


İçeride kavga etmeye devam ederiz!
Şimdiye kadar olduğu gibi!
Hayat tercihtir!
Karar sizin!

Ergün Diler

Takvim


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder