24 Temmuz 2015 Cuma

Unutulmayacak Yirmi Konu HİÇ hatırımızdan çıkartmamamız gereken yirmi konuyu aşağıda sıralıyorum:



Birincisi: İstanbulda ve civarında büyük bir zelzele bekleniyor. Tarihi belli değil. Buna hazır mıyız?

İkincisi: Başta İstanbul olmak üzere yurt çapında genel ve yoğun bir ahlaksızlık salgını hüküm sürüyor. Fuhşiyyatın=azgınlığın her türlüsü patladı. İslam düşmanları ahlaka, iffete, namusa savaş açtılar. Çoğunluğu oluşturan Müslümanlar bu pislik sellerine karşı savunma yapamıyor. Bunun sonunda genel bir azaptan korkulur.

Üçüncüsü: Para, zenginlik, lüks hayat, aşırı tüketim, hedonizmin en âdisi ana değerler olmuştur. Bunlar toplumu çürütür ve çökertir.

Dördüncüsü: Müslümanlar, kasıtlı ve planlı olarak binden fazla İslamcılık cereyanına, parçaya, gruba, hizbe, fırkaya, cemaate ayrılmıştır. Bunların arasında irtibat, gevşek de olsa bağ yoktur. Bu parçalanmışlığın ve bölünmüşlüğün sonu iyi olmaz.

Beşincisi: Bilerek veya bilmeyerek haram yeme yaygın hale gelmiştir. Haram yemenin yaygınlaştığı bir toplum bozulur, çözülür ve yıkılır.

Altıncısı: Devletin resmî izni ile seks köleliği yaptırılmakta, bundan KDV ve gelir vergisi alınmakta, bu vergiler bütçeye katılmaktadır. Seks köleliğinin mekanı genelevlerin kapılarında güvenliği ve nizamı intizamı sağlamak için polis bekletilmektedir. Kadın haklarına ve haysiyetine aykırı bu tutum, İslamcı ve laik Feministler tarafından protesto edilmemektedir.

Yedincisi: Başta ekmek olmak üzere gıda maddelerinin ve içeceklerin içinde sağlığa zararlı yüzlerce kimyevî madde bulunmaktadır.

Sekizincisi: Halka gerekenden fazla kimyevî ilaç yutturulmakta, yine hiç gerekmediği halde ameliyatlar yapılmaktadır.

Dokuzuncusu: 1928’de başlayan alfabe kopukluğu devam etmekte, anadili Türkçe olan halkımız dedelerinin mezar taşlarını okuyamayacak derecede cahil kalmış bulunmaktadır.

Onuncusu: Dünyada ve Türkiyede her cemaatin, her grubun, her derneğin, her topluluğun, hattâ arıların ve karıncaların bile bir başkanı vardır ama Müslümanların İslamî bir genel başkanı yoktur. Bu konudaki korkunç boşluk, genel ve yoğun gaflet içinde sürmektedir, sürdürülmektedir.

On birincisi: İslam dininin ölçülerine büyük önem taşıyan sabah namazlarında camiler boştur. Dindar gençlik oralarda boy göstermemektedir.

On ikincisi: İstanbulda, şehrin kaldıramayacağı miktarda nüfus toplanmıştır. On binlerce yeni inşaat devam etmektedir. Trafik bitmiştir. Böyle giderse İstanbul nüfusu 40 milyona çıkacak ve ülkenin dengesi tepetaklak olacaktır.

On üçüncüsü: Müslüman halka büyük miktarda evcil domuz, yaban domuzu, eşek eti yedirilmektedir. Başta sabun sanayii olmak üzere domuz yağı kullanılmaktadır.

On dördüncüsü: İki kimlikli kripto Yahudiler, Kripto Haçlılar, Sabataycılar, Pakraduniler, Kırımçıklar, Tatlar, Meşhed gizli Yahudileri İslamî yeşil postlara bürünmüşler ve Müslüman çoğunluğun canına okumaktadır.

On beşincisi: Her yıl olduğu gibi bu yıl da, yaklaşan mübarek Ramazan için gerekli kültür, dâvet, tebliğ, irşad hizmetleri için hazırlık yapılmamaktadır.

On altıncısı: İsraf korkunç boyutlara ulaşmıştır. Günde altı milyon ekmek çöpe atılmaktadır.

On yedincisi: Kore devlet büyükleri Kore otomobillerine binmektedir ama Türkiye devlet büyükleri yabancı otomobillere binmektedir. Çünkü yerli ve millî bir Türkiye otomobili yoktur. Trafik kazaları bir soykırım halini almıştır.

On sekizincisi: Kültür, lisan, sanat yetersizliği artmaktadır.

On dokuzuncusu: Yeni kanunlar, aile reisliği kavramını kaldırmış, başsız kalan nice aile çözülmeye, çökmeye başlamıştır.

Yirmi: ABD, AB ve diğer güçlerin istekleri doğrultusunda birileri Ehl-i Sünnetin yerine ılımlı, BOP’lu, light, Şeriatsiz yeni bir İslam türetmeye çalışmaktadır.

Mehmet Şevket Eygi (milli)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder